Milli tenisçi Çağla Büyükakçay, Türkiye’de amatör sporlara karşı büyük bir ön yargının olduğunu belirtti ve “Pes etme noktasına geldiğim çok an oldu. Profesyonel sporculuk çok zor ama fedakârlık yapmadan başarıya ulaşamazsınız. Hedefim Grand Slam şampiyonluğu ve dünya sıralamasında ilk 50’ye girmek” dedi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü’nün konuğu olan milli sporcu Çağla Büyükakçay kariyer yolculuğunu paylaştı. Tenise sekiz yaşında başladığını ve profesyonel olma yolunda birçok zorlukla karşılaştığını belirten başarılı sporcu, “Benim ilk başladığım dönemde ‘yapamazsın, çok zor’ diyenler oldu. Bizim ülkemizde çok fazla ön yargı var, beni de ailemi de vazgeçirmeye çalıştılar. O günkü koşullarda bir sporcunun bırakın ilk 100’e, ilk 200’e bile girmesi imkansız gibi bir şeyken ben başardım. Pes etme noktasına geldiğim çok an vardı ancak profesyonel sporcuysanız buna da göğüs germeniz ve fedakarlık yapmanız gerekiyor” diye konuştu.
“En büyük hedefim Grand Slam kazanmak ve ilk 50’ye girmek”
Kariyer hedeflerini anlatan Çağla Büyükakçay, bir gün mutlaka Grand Slam kazanmak istediğini söyledi ve ekledi: “Tenise çok fazla emek verdim. Türkiye’de tenis dalında birçok ilk yaşadım, tenisseverlere de yaşattım. Eski başarılarımla değil de, yeni başarılar kazanarak anılmak istiyorum. Hedefim ilk 50’ye girmek. İlk 100’e girmek bir rüyayken gerçek oldu, 60. sıraya kadar yükseldim. Şimdi ‘İlk 50 neden olmasın ki?’ diyorum. Kariyerimde bir Grand Slam turnuvası kazanmak da dileğim.”
Gelecek planları üzerine sorulan bir soruya ise Büyükakçay, “Kariyerimin bitmesine daha var ama kariyerim bitince kesinlikle gençlere yol göstermek istiyorum. Çünkü iyi bir sporcu olmak sadece yetenekle olmuyor. İyi kararlar almak, konuşmak, kendini ifade etmek ve daha çok çalışacağını bilmek de önemli. İleride sporculara hem tecrübelerimi aktarmak, hem de kariyerlerini yönetmek istiyorum. Benim işim, yeni sporculara yeni şeyler öğretmek olacak” diye cevap verdi.
Organizasyonda konuşan bir diğer isim Türkiye Paralimpik Komitesi Başkanı Yavuz Kocaömer de paralimpik sporunu anlattı. Son dönemde paralimpik sporlarda büyük aşama kaydedildiğini belirten Kocaömer, paralimpik sporcularla olimpik sporcuların her alanda eşitlenmesi gerektiğini de ifade etti: “Eskiden Paralimpik ile olimpik şampiyonların eşitliği yoktu. Olimpiyatta altın madalya alanlara 300 cumhuriyet altını verilirken, paralimpik sporculara 25 altın veriliyordu. Senelerce uğraştık, eşitliği sağladık. Şimdi ikisi de 300 altın alıyor. Bunu sadece maddi anlamda değil her alanda eşitlemeliyiz.”
