Rus milli takımının EURO 2008'de parlayan ve dünyanın dev kulüplerini peşinden koşturan yıldızı Arshavin en büyük hayalinin Barcelona'da top koşturmak olduğunu söyledi.
Fatih Tekke'nin Zenit'ten takım arkadaşı da olan Arshavin EURO 2008'in web sitesinde yayımlanan açıklamasında, ''Tüm hayatım boyunca Barcelona'yı destekledim. Barcelona'da oynamak benim hayalim. Bu kulüpte oynayabilme şansına gerçekten sahip olabileceğime hiçbir zaman inanamadım. Olayların nasıl gelişeceğine bakalım'' ifadesini kullandı.
Halihazırda sadece İspanya ile oynayacakları yarı final karşılaşmasına odaklandığını kaydeden Arshavin, ''Şu anda Rusya Milli Takımı'nın bir futbolcusuyum ve tek düşündüğüm yarı finalde iyi oynamak'' diye konuştu.
Avrupa Futbol Şampiyonası gibi büyük bir turnuvada sahada olmak şansını elde etmenin önemine değinen Arshavin, şunları kaydetti: ''Böylesi bir etkinlikte daha önce hiç bulunmadım. Çok yoğun bir antrenman programımız vardı ve oynamayacağımı bildiğim için fazla antrenman yapmak benim için zordu. Bu alışılmadık bir duygu. Guus Hiddink'in yasağa rağmen beni buraya getirerek, turnuvanın bir parçası olmama izin verdiği için çok mutluyum.''
Arshavin, 2 maçlık cezası yüzünden, Rusya Milli Takımı'nın ilk iki karşılaşmasında forma giyememişti. Rusya'nın Zenit takımının UEFA kupasını almasında en büyük rolü oynayan Arshavin, Glasgow Ranger ile oynadıkları final karşılaşmasındaki iki golü de atarak takımının ipi göğüslemesinde en önemli oyuncu olmuştu.
İspanya ile grupta yaptıkları 4-1 mağlup oldukları karşılaşmaya da değinen Arshavin, şunları kaydetti: ''Maçta taktiksel ve bireysel hatalar yaptık. David Villa ve Fernando Torres gibi futbolculara en ufak bir şans yaratırsanız, o zaman başınız belada demek. Bu futbolcular bire bir pozisyonda bir defans oyuncusunu çok rahatlıkla geçebilirler. İlk maçta da tamamen yaptıkları buydu.''
Rusya'nın yarı final karşılaşmasında normal futbolunu oynayacağını belirten St. Petersburg doğumlu 27 yaşındaki Arshavin, açıklamasını şöyle tamamladı: ''Defans ağırlıklı bir futbol oynamayacağız. Saldırmayı seviyoruz. Ancak tüm bunlar bize bağlı değil. Bakalım İspanyollar nasıl oynayacak? Belki bizim her zamanki gibi açık futbol oynamamıza izin vermeyecekler. Çünkü onlar kontratağı çok iyi biliyorlar ve çok süratli futbolculara sahipler. Biz rakibimize göre oynamamalı, kendi oyunumuzu oynamalıyız.''
Halihazırda sadece İspanya ile oynayacakları yarı final karşılaşmasına odaklandığını kaydeden Arshavin, ''Şu anda Rusya Milli Takımı'nın bir futbolcusuyum ve tek düşündüğüm yarı finalde iyi oynamak'' diye konuştu.
Avrupa Futbol Şampiyonası gibi büyük bir turnuvada sahada olmak şansını elde etmenin önemine değinen Arshavin, şunları kaydetti: ''Böylesi bir etkinlikte daha önce hiç bulunmadım. Çok yoğun bir antrenman programımız vardı ve oynamayacağımı bildiğim için fazla antrenman yapmak benim için zordu. Bu alışılmadık bir duygu. Guus Hiddink'in yasağa rağmen beni buraya getirerek, turnuvanın bir parçası olmama izin verdiği için çok mutluyum.''
Arshavin, 2 maçlık cezası yüzünden, Rusya Milli Takımı'nın ilk iki karşılaşmasında forma giyememişti. Rusya'nın Zenit takımının UEFA kupasını almasında en büyük rolü oynayan Arshavin, Glasgow Ranger ile oynadıkları final karşılaşmasındaki iki golü de atarak takımının ipi göğüslemesinde en önemli oyuncu olmuştu.
İspanya ile grupta yaptıkları 4-1 mağlup oldukları karşılaşmaya da değinen Arshavin, şunları kaydetti: ''Maçta taktiksel ve bireysel hatalar yaptık. David Villa ve Fernando Torres gibi futbolculara en ufak bir şans yaratırsanız, o zaman başınız belada demek. Bu futbolcular bire bir pozisyonda bir defans oyuncusunu çok rahatlıkla geçebilirler. İlk maçta da tamamen yaptıkları buydu.''
Rusya'nın yarı final karşılaşmasında normal futbolunu oynayacağını belirten St. Petersburg doğumlu 27 yaşındaki Arshavin, açıklamasını şöyle tamamladı: ''Defans ağırlıklı bir futbol oynamayacağız. Saldırmayı seviyoruz. Ancak tüm bunlar bize bağlı değil. Bakalım İspanyollar nasıl oynayacak? Belki bizim her zamanki gibi açık futbol oynamamıza izin vermeyecekler. Çünkü onlar kontratağı çok iyi biliyorlar ve çok süratli futbolculara sahipler. Biz rakibimize göre oynamamalı, kendi oyunumuzu oynamalıyız.''
