Hakemler, futbolun sessiz adamlarıdır. Onların kulağımıza ulaşan tek sesi, düdükleri ve bayraklarıdır. Oysa onlar sürekli iletişim halindedirler, sadece biz onları duymayız.
Kimi zaman saha içinde futbolcular arasında çıkan bir anlaşmazlığın arabulucusu olurlar. Televizyon karşısında ya da tribünler maçları izleyen bizler içinse el-kol hareketleri ve mimikleri ile durumu ve kararlarını açıklarlar.
Ama yine de hakemler en çok birbirleri ile konuşurlar, pozisyonu birbirlerine aktarır, en kritik kararlarda saha kenarından içeriye hiç bitmeyen bir bilgi akışı söz konusudur.
2009 yılında vizyona giren ve 2008 Avrupa Şampiyonasında hakemlerin aile hayatları ile birlikte maç öncesi hazırlıkları ve maç içindeki konuşma kayıtlarından oluşan KİLL THE REFEREE adlı belgesel, hakemlerin sessiz karakterlerinin perdesini aralayan önemli çalışmalardan biri olmuştu.
2012’de ise Fransa Lig Kupası finalinde Lyon-Marsilya maçının hakemi Stephane Lannoy’un maç içinde futbolcularla yaptığı konuşmalar yayınlanmıştı.
UEFA 2012’den bu yana hakem konuşmalarının kaydını tutuyor. Spor Toto Süper Lig’de ise 2014-2015 sezonunun 22. haftasında Galatasaray-SAI Kayseri Erciyesspor karşılaşmasında ilk kez hakem konuşmalarının kaydı alındı ve artık tüm maçlarda bu uygulamaya devam edilecek ve maçların kara kutuları tutulacak.
Sonraki adımda neler mi olacak? Yaklaşık bir yıldır süren ve UEFA başkanı Michel Platini’nin ortaya attığı, hakem konuşmalarının canlı yayına verilebileceği tartışması ise bugünlerde yeniden alevlendi.
Ne dersiniz, hakemlerin konuşmalarını duyarak maçı izlersek, onlara karşı tavır ve davranışlarımız değişir, onların insan yönlerini görmeye başlayabilir miyiz?
_3.jpg)
