Süper finalde şimdiye kadar süper mücadeleler izledik. Ama dün akşam öyle olmadı...
F.Bahçe-Beşiktaş mücadelesi gerilime teslim oldu.
Özellikle ilk yarı...
Öyle ki, pozisyonun olmadığı ama itiş - kakışın futbolu teslim aldığı bir ilk yarı izledik.
Bu ilk yarıda F.Bahçe istekli oynamasına rağmen akıllarda kalan tehlike yaratamadı.
Beşiktaş derseniz, özellikle ilk yarıda gereğinden fazla savunmada kalmayı tercih etti.
Q7 kendine oynadı, Edu top almakta zorlandı...
F.Bahçe ise Alex eksikliğinde bu rolü üstlenecek oyuncu bulmakta zorlandı...
Elbette Alex olmak kolay değil de, Cristian bile, eski maçlarına oranla biraz daha geride kaldı...
Neyse ki, ikinci yarı gerilim gitti, futbol biraz olsun geri geldi...
Beşiktaş'ın golünde siyah- beyazlı ekibin fırsatçılığı, F.Bahçe savunmasının kalabalık olmasına rağmen dalgınlığı vardı.
F.Bahçe'nin ilk golünde ise Stoch şutunda Beşiktaş barajının toptan korkup eğilmesi anlaşılır gibi değildi...
Nitekim top eğilen barajın üstünden gidip ağlarla buluştu...
SAYGI DUYMAK LAZIM
Bu maçın en ilginç adamlarından biri hiç kuşkusuz Egemen'di.
Olayların içinde vardı. Bir golü rakip kaleye, bir golü kendi kalesine attı...
Ama her zamanki gibi canını dişine takıp oynadı.
Oyun berabere giderken Aykut Kocaman'ın mutlaka galibiyet için orta sahanın iki önemli adamı Caner ve Mehmet Topuz'u çıkartıp iki hücumcu sokması 'Ya hep ya hiç' anlayışının sonucuydu.
F.Bahçe orta sahasının boşalması Beşiktaş'ın işine yaradı ama, gol F.Bahçe'den gelince Aykut Hoca'nın hamlesi önem kazandı.
Gökhan Gönül'e de bir satır açmak lazım;
İkinci golde sol ön direğe kadar gelip o topu kaldırması, tam bir takım oyuncusu olduğunun çarpıcı bir örneğiydi.
Bunca travmaya, bunca eksiğe rağmen F.Bahçe'nin inadına ve mücadelesine saygı duymak lazım.
Beşiktaş derseniz, mutluluk bir başka bahara...
Gerilim filmi gibi
30 Nisan 2012 13:40
![Gerilim filmi gibi](https://media06.ligtv.com.tr/img/news/2012/4/30/sansal.jpg)