Dün izlediğim Trabzonspor, son derece kolay gol atan ve bir o kadar da kolay yiyen bir takımdı.”
MOSKOVA maçı öncesi bu galibiyet çok önemli... Çünkü dün kazanmasına karşın inanılmaz hatalar yapan özellikle savunma kurgusunda acayip eşleşme yanlışlıklarına düşen ama en önemlisi çok vurdum duymaz oynayan bir Trabzon vardı. İşte tüm bu negatif görüntülere karşın kazanmak farklı bir motivasyon olacaktır. Şenol Güneş, çok ciddi verilerle bu maçın analiz edecek ve belki de “Moskova’ya karşı böyle oynamayın, o zaman puanla dönmemiz işten bile değil” diyecektir futbolcularına. Aslında özet şu: Dünkü Trabzon son derece kolay gol atan ve bir o kadar da kolay gol yiyen bir takımdı.
KARADENİZ ekibi maçın neredeyse tamamında savunmasını orta sahaya çok yakın kurdu. Şenol Güneş mi böyle istedi, yoksa A.Gücü’nün oyunu daha çok kendi sahasında kabul etmesinden mi oldu bilinmez ama bu durum neredeyse A.Gücü’nü puanla sevindirecekti. Trabzon’a inanılmaz derecede boş alan bırakan ve onca boş alana rağmen hücumda çoğalmayı beceremeyen Başkent ekibi, iki kez aslında ayağına kadar gelen kısmeti tepti. Attıklarını koruyabilse Trabzon’un bırakın 3 gol bulmasını, 1 gole ulaşması bile mümkün olmazdı. Çünkü 90 dakika savunmayı bir türlü bireysellikten, takım haline çeviremedi Başkent ekibi.
‘BURAK ÇIKMAZ’
NE ilginçtir ki; Trabzon’un da temel sorunu takım savunmasıydı. Oyuncu tercihleri konusunda istikrar yakalayamayan Trabzon savunması, yenilen iki golde de acemiler mangası gibiydi. Şampiyonlar Ligi’nde grup lideri olan bir takım savunmasının arkasına bu kadar kolay top geçirmemeli. Hatırlatmakta fayda var, ligdeki diğer takımlar A.Gücü kadar yumuşak ve A.Gücü’nün forvetleri kadar şanssız olmayabilirler.
HALİL’İN yokluğu Burak’ı etkilemiş. Elbette iyi de savunuldu ama gördük ki; Burak’ın duran top becerisi de gelişmiş. Ligin şu an özgüveni en yüksek oyuncusu olan Burak artık 90 dakika hiçbir şey oynamasa bile sahada tutulması gereken oyuncudur.
Bal gibi penaltı!
MHK’NİN sezon başında altını ısrarla çizdiği yeni uygulama ceza alanındaki itiş-kakışlarla ilgiliydi. Hakemlere verilen talimat, özellikle duran toplarda oyuncuların birbirlerine sarılmalarına, formalarını çekmelerine izin verilmemesi, hemen uyarılması biçimindeydi. Sanırım bu uygulamaları Tolga Özkalfa can kulağıyla dinlememiş. 76. dakikadaki Hürriyet’in Burak’ı çekip indirmesine yeni yetme bir hakem bile penaltı çalardı. Sanırım hakemlerimiz biraz fazla kendilerine güveniyorlar. Onlara yeni bir seminer daha gerek.
Galibiyet ve alarm
15 Ekim 2011 13:21
![Galibiyet ve alarm](https://media04.ligtv.com.tr/img/news/2011/10/15/tc_tay01.jpg)