Galatasaray gerçeği

Galatasaray şampiyon olurken iki faktör ön plana çıktı.

1- Fatih Terim'in Florya'da yarattığı aile ortamı. Arkadaşlık ilişkileri. Futbolcular arasındaki sevgi ve saygı sahaya takım uyumunu başarıyla yansıttı. 34 maçlık periyotta ve üstüne eklenen play-off'ta Galatasaraylı futbolcular yeni kurulmuş bir takım olmalarına rağmen sahada "Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için" felsefesiyle mücadele etti. Bu birliktelik de şampiyonluğu getirdi.

2- Transferler her zaman kumardır. İsim olarak aldığınız şöhretli ayaklar geldiklerinde istenen verimi veremeyebilirler. Riera verimsizliği ile bunun en güzel örneğidir.

Transferi yaparken futbolcunun iş ahlakını gözden geçirmek gerekir. Galatasaray'a yeni gelen Muslera, Eboue, Ujfalusi, Selçuk, Melo, Engin, Elmander takım uyumu felsefesi içerisinde, iş ahlakları da iyi olduğu için 40 yıllık Galatasaraylı gibi oynadılar. Bu kadar çok yeni oyuncunun verimli olmasında da en büyük pay Fatih Terim'indir.

Terim elindeki dar kadroya rağmen bu yeni oyunculardan maksimum düzeyde performans aldı. Melo, Selçuk, Muslera, Elmander gibi yabancı oyuncular işten kaytarmadıkları gibi 30 maçın üzerinde oynadılar. Üstelik Terim, taraftarın geçen sezon ıslıkladığı Hakan Balta'yı yeniden kazanırken, sahaya sürdüğü Semih ve Emre Çolak'tan da beklentilerinin üzerinde performans aldı. Yetenekleri tartışılmayan ama oynadığı her kulüpte, "Arıza futbolcu" olarak gösterilen Engin'i de yeniden takıma kattı.

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek. İki kanada ve forvete transfer ihtiyacı şart. Galatasaray yönetimi öncelikle, kiralık oynayan ama sahada yüreğini ortaya koyan, taraftarı coşturan Brezilyalı yıldız Melo'nun transferini ilk önce bitirmelidir.

Çünkü Galatasaray; Emre, Okan, Suat üçlüsünden sonra en verimli orta sahayı Selçuk-Melo ikilisiyle yakaladı. Bu ikili toplam 25 gole imza atarak Galatasaray'a ne kadar katkı yaptıklarını gösterdi.