Güç dengeleri bakımından 2 takım birbirine yakın gözükse de oyun anlayışları tamamen farklı. Meksika topa sahip olmayı, önde baskı yapmayı ve rakip yarı alanda oynamayı severken; Uruguay kontrollü oynayan, topla kendi kalesi arasında pozisyon alan bir ekip. Güney Amerika temsilcisi skoru da bulunca oyun tam istediği şekilde seyretti.. 2 ekip arasında en önemli pozisyonlarda da oyuncu kalitesi farkı var. Meksika’da bir Forlan ve Luis Suarez klasında forvetlerin yanı sıra Diego Lugano ve Godin gibi uyumlu, güçlü stoperler de yok. (Godin dün yoktu ama yerine oynayan Victorino da eksikliğini hissettirmedi) Buna karşılık Meksika orta sahasında topla daha yumuşak oyuncular var ve kanat bekleri çok daha hücumcu.
Bir paragraf da çoğumuzun anlamakta güçlük çektiği Giovani Dos Santos için. Sanıyorum kendisini nihayet çözdüm. Turnuvada dikkat çeken bir performans ortaya koyan Giovanni Dos Santos görünen o ki bunun ötesine geçemiyor. İlginçtir G.Saray’da da topla öne doğru kateden, şut atan hareketli oyunuyla “dikkat çeken’’ ancak skora hiç katkı yapamayan Dos Santos, Dünya Kupası’nda da aynı.. Yine skora katkısı yok ama hareketli ve girişimci... Çok iş yapıyor gibi görünüyor ama istatistiksel anlamda “tıkı’’ yok.
Uruguay çok haklı bir şekilde bu grupta liderliği elde etti.. Forlan gerçek bir lider ve yıldız. Lugano-Godin çok uyumlu ve sağlam. Suarez ve Cavani çok yetenekli. Diğer oyuncular da görevlerini çok iyi yapıyor.
Meksika ve Uruguay’ı futbolun gerçek ruhuna uygun hareket ederek kazanma arzusuyla oynadıkları için alkışlamak gerekiyor. Tat vermeyen bu Dünya Kupası’nda şu ana kadarki ender güzelliklerden biri bu maçın ruhuydu..