Büyük oyuncu, lider oyuncu böyle yerlerde belli olur...
Sıkıntı varken, eksik varken, zorluk varken...
Tıpkı Fernandes gibi...
Q7 yok, Simao yok, rakip 1-0 önde...
Fernandes, böyle karanlık bir tabloda, o karanlık tünelin içindeki ışık gibi parladı...
Saçtığı ışık önce sahadaki takımı, sonra tribündeki seyircileri sardı, sarmaladı, Beşiktaş'ı bir üst tura taşıdı...
Hem de grup lideri olarak...
Hem de Avrupa maçlarında bugüne kadar bileği bükülemeyen Stoke City'ye ilk yenilgiyi tattırarak...
Maçın her saniyesinde; her dakikasında, her anında Fernandes vardı... Hele 1-0'dan sonra...
O 1-0 da nasıl oldu anlamak mümkün değil... Tıpkı Temel fıkrası gibi...
Hani, Temel fıkrasında derler ya 'Vurdu vurdu vuruldu' diye...
Beşiktaş da maçla birlikte rakip kaleye vurdu vurdu, düşüremedi...
Ama Egemen'e çarpıp ağları bulan bir kaza kurşunu ile vuruldu...
Üstelik bir dakika sonra bir kaza kurşunu daha geliyordu... Rüştü'nün karşılayıp kendi direğinden dönen topun gol olmasına, futbolun adaleti izin vermedi...
YOLUN AÇIK OLSUN...
Beşiktaş özellikle ikinci yarıda, maç 11'e 11 oynanırken de oyunu tek kaleye çevirdi, rakibin bir eksik kalması ile tam rahatladı...
Kim söylemişse, doğru söylemiş... 'Mustafa Pektemek, gol demek...'
O zaman Mustafa'ya daha fazla maç, daha fazla şans...
Golcüysen, formayı isminle değil, attığın gollerle bulmalısın...
Elbette Edu...
Şimdiye kadar neredeydin be kardeşim...
Ne füzeydi öyle... Kalçadan öyle bir çıktı ki, topu ağlara yapışana kadar gören olmadı...
Düşünün bu takıma daha Q7 girecek, Simao girecek, Fernandes de böyle devam ederse...
Evet, böyle devam ederse bu takım yürür...
Avrupa'da sağlam adımlarla yürür...
Lütfen azla yetinmeyelim, hedefi yüksek koyalım...
Bu hayalcilik değil... Bunan adı Beşiktaş'ın adına, kadrosuna güvenmek, inanmak...
Grup lideri olmanın avantajını da unutmayalım...
Sonraki turda, her şeye rağmen daha hafif bir rakip...
Yolun açık olsun Beşiktaş...
Fernandes'in Kartalları
15 Aralık 2011 12:16