Beşiktaş kazanırsa bitime üç maç kala arkasındaki en yakın rakibinden 7 puan öne çıkacaktı. Bu, kalan üç maçta iki kez yenilme hakkını verirdi Beşiktaş’a. Ve eğer o maçları da kazanırsa ki bu da olasıydı, play-off’daki şansı artar, Şampiyonlar ligi yolu kovalama olanağı bulurdu.
Aylar sonra ‘Hilbert, Sivok, Egemen, İsmail’ dörtlüsüne yeniden kavuşmuştu. Quaresma da kadrodaydı... Ama ilk 11’de yoktu. Elbette olmayacaktı. Bir kere, zaten verimi çok düşüktü, ikincisi o disiplinsizlikten sonra kadroya kulübeden katılması daha mantıklıydı. 59.dakikada oyuna alındı, ilk dokunuşu ikinci golü getirdi! Bu dokunuşu doğasındaki depar gücü ile sağladı... Beş dakika sonra hem de sıfırdan yaptığı gol vuruşu da muhteşemdi. (Bu golü görmeyenler bir yerden bulup izlemeli...) E tabii, bu özellikleri olan bir adamın sahada durmasına kızmazsınız da ne yaparsınız? Q7’yi alkışlarken, Fernandes’i unutmak güzellik kavramına saygısızlık olur. Q7’de kullanılmayı bekleyen meziyetler var, Fernandes çoğu kez onların tümünü ustaca sahneye koyuyor. Dünkü yaptıklarına ve hele golüne şapka çıkarıyorum.
Hilbert’e de kavuşarak sağlanan kadro yeniliği, oyun anlayışında bir yenilik getirmemişti Beşiktaş’a. Birinci bölgesinde ‘anlamsızca’ top çevirme hastalığı sürüyordu. Topu tam vaktinde, rakibi avlayacak biçimde çıkarmayı gene beceremediler. Bu yüzden uzun süre rakibi avlamaya değil, kendini avlatmaya yönelik savunma yapısı gösterdiler.
Hilbert artık iyice kurumuş sağ kanat ataklarına renk getirdi. Ancak Ahmet İlhan da o kanattan atak yapabildi. İlk yarım saatte takımın hücumda çoğalması Fernandes’in, topu öne oynama, aralara top atma çabası göstermesine yol açtı. Ve Beşiktaş 8 ile 18.dakikalar arasında 4 pozisyon bir gol üretti! Belki de hücum alışkanlığını yitirmiş olmaktan, ikinci yarım saatte durakladı ve arkasını getiremedi.
Oyun etkinliğini Manisa ele geçirdi. Pozisyonlar buldu Manisa. Işığı yakan Quaresma’nın golü oldu. Onun her zaman umut olması gerekiyor.
Meziyetleri ve ünü ile yarattığı beklenti bu. Şu gerçeği de görmek gerek. Beşiktaş’a kimi adamların verimli biçimde takıma dönmesi yetmeyecek. Takımca toparlanmak da gerekiyor. Öncelikle daha iyi motivasyon gerek.
Fernandes'e saygılarımla!
20 Mart 2012 11:29