Fatih Terim aylar önceden “tezgahı” kurmuş, normal koşullarda şampiyonu olduğu ligin “Süper Final”ine de uzak ara girmek için Culio’yu “ayartıp” 33. haftadaki Orduspor maçını garantiye almış!..
Malum; Culio’lu Orduspor, Barcelona gibi oluyor.
Galatasaray ise ligin en zayıf takımı.
Zaten, Terim hep yapar bu ayıbı!..
Bu mudur yani?
Yoksa, Galatasaray’a geri dönmek için “yağcılığı” biraz abartan Culio ve reyting için “sinekten yağ çıkartan” Orduspor Başkanı Nedim Türkmen’in “asistlerini” gole çevirmek isteyen “haber fakiri medyanın” marifeti mi bu?
Siz karar verin.
Lakin, Galatasaray’ı “tutmak” istiyorsanız çok daha basit bir yol var:
Karanlık labirentlerde skandal aramak yerine şıkır şıkır aydınlık yeşil sahada Sivasspor gibi oynayacaksınız; o kadar.
Ya play-off olmasaydı ?
O kadar çok insan o kadar ağır laflar ettiler ki, “Play Off” hakkında; bir-iki iyi yanı olsa bile “fikri takip” adına ağızlarını açamıyorlar şimdi.
Hadi Galatasaray’ı/Galatasaraylılar’ı anlarım. Öbürleri nerede?
Bugün, yeni adıyla Süper Final olmasa, çoktan bitmiş ve şampiyonu belli olmuş ligin tadı tuzu kalır mıydı?
Hâlâ şampiyonluktan bahsedebilir miydi kimileri?
Ya hocalar?.. Kaç tane teknik direktör eline bavulu verilip yollanmıştı geçen hafta itibarıyla?
Gittikçe basketbol maçının son dakikalarına dönüyor futbol.
Ağlaya sızlaya geçirdiğimiz ve sıralaması belli olmuş koskoca sezonun son haftalarında şike davası bile gündemin ikinci sırasına inmiş, yerine azbuçuk futbol gelmişse, “vira bismillah salladığımız” Play Off sayesinde.
Eleştirelim.
Ama faydası varsa onu da söyleyelim lütfen.
Şampiyonluk hediyesi Şili’den !
Voleybol gibi “görece” nezih bir spor...
Üstelik öznesi kadınlar.
Üstüne üstlük Avrupa Şampiyonu bu kadın voleybolcular.
Ve onların zaferini paylaşmaya, taçlandırmaya çalışanlar. Taraftarlar, işi gücü ertelemiş Fenerbahçe takımını kucaklamaya Sabiha Gökçen hava alanına gitmiş.
Ne olur bu şartlarda?
İftihar... Coşku, alkış, halay...
O da ne?
Koskoca biber gazı bulutu altında kaçışan insanlar ve ayağı kırılan bir çocuk.
“Başarımız Türkiye’ye hediyemiz olsun” mesajı var ya takımdan; aldık işte “hediyeyi”:
Doğal Şili biberinden yüksek basınçlı hijyenik kutularda. Üstünde iki uyluk kemiği ve bir kuru kafa. İster içine çek ister sakla!
Karşılayanlar mı ölçüyü kaçırdılar yoksa polis Fenerbahçe taraftarı görünce “protesto” mu sanıyor bilinmez; en mutlu anları bile rezalete çevirme yeteneğimiz bir kere daha tescil ediliyor.
Arıza, ne sporda, ne skorda, ne sonuçta...
Sevgi ve hoşgörü olmayan yerde şampiyonluk bile eziyet.
Fatih Terim’in “tezgâhı” !
28 Mart 2012 12:47