Fatih Terim: "Kampta bazı üzücü şeyler oldu..."

 Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Fransa'da düzenlenen 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda (EURO 2016) yarın karşılaşacakları Hırvatistan'ın iyi oyunculardan kurulu, kaliteli bir kadroya sahip olduğunu söyledi.

Başkent Paris'te maçın yapılacağı Parc des Princes'te düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Terim, "Hırvatistan, turnuvanın en önemli takımlarından bir tanesi. Rakibimize büyük saygı duyuyoruz. Bu arada da herkesin bize saygı duymasını istiyoruz. Hırvatistan, her zaman iyi kadrolara sahipti ancak bu kez her mevkinin 2-3 oyuncusu hazır durumda. Hırvatistan'ın, bu gruptan çıkmalar halinde çok önemli işlere imza atacağına inanıyorum." diye konuştu.

Konuşmasının başında Fransa'ya ev sahipliğinden dolayı teşekkür eden deneyimli teknik adam, şunları kaydetti:

"Tarihi, kültürü, sanatı ve edebiyatından sonra futbolu ülke markası haline getirmiş, bunu tüm hazırlığıyla bize göstermiş olan Fransa'yı içtenlikle kutluyorum. Ülkem adına konukseverliklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Gönül güvenlik konusunda daha rahat olmalarını isterdi ama ellerinden gelenin daha fazlasını yaptıklarından şüphemiz yok. Organizasyonun sahibi olan UEFA'ya disiplinli ve özenli organizasyonu için teşekkür ediyorum. Her geçen turnuvada daha profesyonel ve iyi düşünülmüş etkinliğe imza atmaları çok önemli ve değerli. Her zaman bizlerin beklentisinin üstüne çıkmış olan UEFA'dan bir ricam daha olacak. Artık damarlarımızın dahi içini gösteren bir teknoloji varken, UEFA'dan futbolun, bilimin ve teknolojinin nimetlerinden daha fazla yararlanılması için adım atılmasına öncülük etmesini bekliyorum. 'Top çizgiyi geçti mi, ofsayt mıydı, değil miydi?' gibi soruları sormayacak ve insan hatası payına yer vermeyecek düzeyde bir teknoloji olduğuna inanıyorum."

Dualarıyla kendilerini destekleyen Türk halkına da teşekkür eden Fatih Terim, şu ifadeleri kullandı:

"Bir teşekkür de hem burada hem de ülkemizde bizi dualarıyla destekleyen ülkemin güzel insanlarına etmek istiyorum. Varlıkları, sorumluluğumuzu, destekleri de inancımızı artırıyor. İyi ki varlar. Onları iyi temsil edebilmek için iyi çalıştığımıza inanıyorum. Bu turnuvaya katılma sürecinde emeği olan tüm oyuncularımıza, kadrodaki sayı kısıtlaması nedeniyle aramızda olamayan ama kazanmamız, hazırlanmamız ve başarılı olmamız için çalışmış, ter akıtmış, iyi dilekleriyle, dualarıyla bizi destekleyen tüm evlatlarıma çok teşekkür ediyorum. Son olarak EURO 2016'ya katılan tüm oyunculara, hocalara başarılar diliyorum. EURO 2016'nın barış ve aydınlık için tüm insanlara bir umut olmasını diliyorum."

Deneyimli teknik adam, yabancı bir gazetecinin Türkiye'deki terör saldırılarıyla ilgili sorusu üzerine, "Maalesef oyuncuların terör olaylarından etkilenmemeleri mümkün değil. Turnuva boyunca kötü deneyimlerden geçtik. Çek Cumhuriyeti maçı öncesi sabah olan, bazı maçların oynandığı günlerdeki hadiseler, karşılaşmalardan birkaç gün önce yaşananlar, maalesef hepimizi çok etkiliyor. Biz ve oyuncular, bu ülkenin bir parçasıyız ancak şartlar ne olursa olsun futbolu o zihniyetteki hiç kimseye teslim etmemeliyiz ancak oyuncularımızın etkilendiği bir gerçek. İnşallah bir daha görmeyiz. Umarım hiçbir yerde görmeyi istemediğimiz bu hadiseler son bulur." diye konuştu.

Terim, Danimarkalı bir gazetecinin, "Emre Mor, Danimarka'da sadece 13 maç oynadı. Onda nasıl bir ışık gördünüz?" şeklindeki sorusu üzerine, şöyle konuştu:

"Emre'nin görüntülerini ilk izlediğimde, 'Sıradan değil, sıra dışı bir oyuncu' dedim. Kendisini defalarca izledim. Son olarak Tuncay Şanlı'dan da iyi rapor geldikten sonra kendim görmek istedim ve onun için geniş kadroya davet ettim. Çok da doğru yaptığıma inanıyorum. Sıra dışı olduğuna bir defa daha şahit olduğum için çok mutluyum. Bu benim işim. Yanılabilirim ama genel olarak doğru teşhisler koyduğum bir gerçektir. Israr ediyorum. Futbolu doğru oynamayı öğrenmesi gerekir. Fizik kapasitesinin de yükselmesi durumunda Avrupa ve dünyanın çok önemli bir oyuncu kazanacağı inancını taşıyorum. Borussia Dortmund'un da gelişimi için doğru kulüp olduğu kanaatindeyim. Emre'yi Türk Milli Takımı'na kazandırdığımız için çok mutluyum."

"Herhalde en çok karşılaşan iki takım Hırvatistan ile Türkiye. Daha çok maçlar gelip gidecek, onlar bizi yenecek, biz onları yeneceğiz. 2008 hiç aklımda değil. Bu bir rövanş değil. Yarın akşam kim kazanırsa tebrik edeceğiz. Türk halkı, buranın keyfini sürmeli. Turnuvadaki 24 takımdan biri Türkiye. Bu keyif çok önemli. Esas kazanç burasıdır. Zaten 16 maçtır kaybetmek istemeyen bir Türkiye var. Kaybettiği İngiltere maçında övgüler almış bir takımımız var. Hırvatistan ile bir hayli karşılaşıyoruz. Dostlarımızla karşılaşmaktan dolayı çok da memnunuz. Üzerimizde bir baskı var. Her ülke kendi takımını en iyi yerde görmek ister. Bundan dolayı küçük de olsa bir baskı var."

Arda'nın İspanyol kulübünde aldığı sürenin önemli olmadığını anlatan Terim, şu ifadeleri kullandı:

"Arda Turan'ın daha fazla süre almasını muhakkak ki isterdim. Arda, ligin ilk yarısında cezalıyken bütün maçlarda oynattım. İspanyol basını kayıpları Arda'ya yüklemeseydi daha iyi olurdu. Arda, Barcelona'da oynasın ya da oynamasın, bizim için çok önemli oyuncu. Bunu da bu turnuvada hep beraber seyretme imkanımız olacak. Arda'yı başarılı bir transfer yapmış, dünyanın en büyük takımlarından birinde oynamış olarak görüyorum. Ayrıca şampiyon oldu, Kral Kupası'nı kazandı ve başarılı bir sezon geçirdi. Muhakkak ki fiziki eksiklikleri vardı. Onu kapatmak için uğraşıyoruz. Gün geçtikçe daha ideal duruma gelecektir. Arda, benim altın kadromda."

Çinli bir gazetecinin sorusu üzerine, devre arasında Çin'in Bejing Gouan takımına transfer olan Burak Yılmaz'ın Çin futboluna önemli katkılar sunacağını dile getiren tecrübeli teknik adam, "Burak Yılmaz, Çin'e gideli çok fazla olmadı. Adaptasyonu biraz sürecek. Burak'ın hem takımına hem de Çin futboluna çok faydalı olacağını düşünüyorum." açıklamasını yaptı.

Oyuncuların kafasının rahat olması için çok çalıştıklarını kaydeden Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, sözlerini şöyle tamamladı:

"Oyuncularımızın kafasının rahat olması için ne lazımsa yapıyoruz ama kimsenin özel işlerine karışmayız. Transfer ve istenmek güzel bir şey. Kendi kulübüyle konuşmasını yasaklayamayız. Gerekirse izin veriyoruz ama eğer yazılanlar, söylenenler, çıkan haberler hakkında analiz yapacak olsam, çok başka türlü konuşmam gerekirdi. 'Milli takımdır, çok önemli şampiyonaya gidiyorlar, onların moralini yükseltelim' diyeceğimize, aleyhe ne kadar haber varsa bu aya denk geldi. Gökhan Gönül'ün mevzusu aylardır sürüyor. Zaten bu konuda hassas davranan yok. Açıkçası bazı üzücü şeyler oluyor ama hepsini bir kenara bırakarak yarına hazırlanmaya çalışıyoruz."