Milli takımın Real Madrid forması giyen oyuncusu Nuri Şahin Lig TV'ye konuştu.
Milli takımda her şeyin yolunda olduğunu söyleyen Nuri Şahin, "Takım olma yolunda sıkıntı yok. Burada güzel bir ortam var" ifadelerini kullandı.
Takımın başarılı olması için takım ruhu çok önemli. Şakalaşacak, yeri geldiği zaman ciddi olacak. Ama şakalaşma her takım için gerekli. Takımın yüzde 80'ini hoca genç takımlardan tanıdığı için bu konuda bir sıkıntı yok" dedi.
"SENİN HOCAN OLACAĞIM"
Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı ile arasındaki ilginç bir anı da açıklayan Nuri Şahin, "Hocamla genç milli takımda birlikteyken ayrıldığımızda bana 'Ben senin hocan olacağım" demişti. Bu günlerde tekrar birlikte olmak. Abdullah Hoca kişiliğime ve kariyerime çok şey kattı" diye konuştu.
Abdullah Avcı ile Guus Hiddink dönemini de karşılaştıran Nuri Şahin, "Guus Hiddink'in hocalığını tartışmaya gerek yok. Ama Türkiye'yi fazla tanımadığından dolayı sıkıntı çekmiş olabilir. Türk futboluna hangi hoca katkı sağlarsa benim için başarılıdır" ifadelerini kullandı.
Milli takımda çok kaliteli orta saha oyuncularının olduğunun hatırlatılması üzerine Nuri, "Bu Türk futbolu için olumlu. Aramızda bir rekabet yok. Kim daha iyiyse onun oynaması Türk futbolu için olumlu olacaktır" şeklinde konuştu.
"ZAMANI GELDİ"
Türkiye'nin büyük turnuvalarda sürekli yer alması gerektiğini dile getiren Nuri Şahin şöyle devam etti, "Milli takıma geldikten bu yana 4 büyük turnuva kaçırdım, artık zamanı geldi. Büyük turnuvalarda olmalıyız. O turnuvaya o rengi katmamız lazım. Sorun oraya gidemememiz. Her turnuvaya Türkiye'nin gitmesi gerekiyor. Türkiye'nin eksik olduğu yön bu."
Sercan Sarıer konusuna da değinen Nuri, "Adını duyuyordum ama İspanya'ya gittikten sonra Almanya 2. Ligi'ni çok takip edemedim. Ama burada beni şaşırttı. O kadar özgüvenli bir futbol sergiledi ki sanki 2-3 yıldır bizimle oynuyor gibi. Topla zaten herkes neler yaptığını gördü. Topsuz alanda da çok iyi" dedi.
Milli takımda artık gurbetçi oyuncu yerli oyuncu ayrımına son verilmesi gerektiğini vurgulayan Nuri Şahin, "Gurbetçi futbolcu daha çekingen gibi bir imaj var ancak bir takım olmak istiyorsak bunları aşmamız gerek. Milli takımda da bunların üstesinden geliyoruz. Sercan geldi, kahvaltıya nasıl ne zaman gidileceği konularında yardımcı olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Sezon değerlendirmesinde de bulunan Nuri Şahin, "Şampiyonluk çok gurur verici bir olay. İki yıl üstüste şampiyonluk yaşadım. Avrupa'nın üst düzey bir takımında şampiyon olduk. Sezona sakatlıklarla başladım. Real Madrid gibi bir takımda geriden gelip kadroya girmek zor. Burada benim için sezon başı gibi oldu. Yeni sezonda daha başarılı olacağımı umuyorum" dedi.
Dortmund'da da zaman zaman sıkıntılı dönemler geçirdiğini hatırlatan Nuri, "Futbolda inişler ve çıkışlar oluyor. Sakatlıktan dolayı bir sorun yaşadım. Bu da benim elimdeki bir şey değil. Ben zaten fizik olarak fazla güçlü olmadığım için sakatlıktan kurtulmam zaman alabiliyor. Ama artık sakatlıktan kurtulup kendi oyunumu oynamak istiyorum" ifadelerini kullandı.
"MOURINHO İLE ÇALIŞMAK... "
Dünyanın en iyi teknik adamlarından Mourinho ile çalışmanın ne demek olduğunu da değerlendiren Nuri, "Futbol anlayışını tartışmaya gerek yok. Oyuncularından yüzde yüz nasıl performans alırım sorusunun cevabını çok iyi biliyor. Futbolcunun ruhunu anlıyor. O her hocada yok. Mourinho futbolcusunu çok iyi tanıyor" dedi.
Cristiano Ronaldo için de açıklamalar yapan Nuri, "Cristiano Ronaldo dışarıdan göründüğü gibi değil, çok karakterli bir isim. Bana da çok yardımcı oldu. Hamit abi çok farklı yerde ve onun dışında en iyi arkadaşlarım Kaka, Ricardo Carvalho. Bunun dışında takımdaki her oyuncuyla aram iyi. Arda da komşum onunla da çok iyi arkadaşlığımız var" şeklinde konuştu.
El Clasico'yu da değerlendiren Nuri, "Tüm dünyanın izlediğini hissediyorsun. Schalke-Dortmund maçları da çok farklıydı ama buradaki maç çok çok farklı. Tüm dünyanın sizi izlediğini hissediyorsunuz. Burada da siesta'ya da alıştım.
İspanyolların niye çok geç yemek yediklerini bilemiyordum ama orada güzel bir ortam oluyor. Saat 10.00'da yemek yiyorlar. Gece 1'e kadar da oturup sohbet ediyorlar. Çok güzel bir ortam oluyor" dedi.
Bernebaue ile Westfallen arasındaki farkı da yorumlayan Nuri, "Benim için Dortmund Stadı çok özel; çünkü ben o statta büyüdüm. Şu anda Bernebaue'deyim. Umarım burada daha çok kupalar kazanırım" değerlendirmesini yaptı.
EN BÜYÜK HAYALİ
En büyük hayalin ne sorusuna Nuri şu yanıtı verdi, "Allah bana çok güzel şeyler nasip etti. Bu yaşta futbolda gelinebilecek en yüksek noktaya geldim. Bundan sonra da burada kalmaya çalışacağım. Çok büyük hedeflerim var. Her zaman kendime hedef koyarım. Zaten hedefleri olmayan bir yere varamaz. En büyük hayalim Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak. Kazanırsam, dünyanın en mutlu insanı olurum."
Bazı isimlerin Türkiye'ye gelip gelmeyecekleri konusuyla ilgili olarak ise Nuri, "Diarra'nın Türkiye'ye gelip gelmeyeceği konusunda fazla bir şey bilmiyorum; ama Lass çok büyük bir futbolcu. Ama benim dönmem şu an mümkün değil, Kendime koyduğum hedeflerim çok yüksek. Her Türk futbolcusu gibi ben de o derbileri yaşamak isterim. Ama Türkiye'de ilk dört takım dışında da Eskişehirspor, Bursaspor gibi büyük takımlar var. Türkiye'deki futbolun kalitesi her geçen gün de artıyor" ifadelerini kullandı.
Dede ile görüşüyor musun? sorusunu ise Nuri, "Dede benim abim, Dortmund'da bana çok yardımları oldu. Hamit, uutbolda benim için neyse Dede de benim için aynı anlamı taşıyor. Dortmund'da herkese Dede'ye sorsan, herkesten çok iyi olumlu yanıtlar alırsın" diye sözlerini bitirdi.
ligtv.com.tr
"En büyük hayalim..."
28 Mayıs 2012 19:00