Flaş gelişme için fazla beklemedik. Beşinci dakikada Alex kırmızıyı gördü. Belki de Aytekin Durmaz'ın verdiği en doğru karardı. Sonrasında Fenerbahçe takım olma sınavına yeniden girdi. Belki de master yapıyorlardı kalan 85 dakikada.
Sadece golü bulup öne geçmedi, eksik oynarken, rakibinden daha fazlaymış gibiydi. Aykut Hoca bir ay önce "Alex'siz oynamayı da başarmalıyız" diyordu. Sahadakiler ve tribündekiler yeni bir resim çizdiler beraberce... "Biz varız" diyorlardı, hem de "fena" halde...
Caner resital yaptı. Ara vermeden devam ediyor konserlerine. İnönü'den arta kalanları taşıdı Saracoğlu'na. Hata yaptığında bile kimse kızamıyor. Çünkü telafi etmesi saniyeler sürüyor.
Ve Gökhan Gönül tekrar sahalara döndü. Son iki maçını ağır çekim oynamıştı. Kendileri "doğru değil" diyor ama kulaklarımıza gelen Alexli gerilim gazetelere sızınca bu maçın mecburiyeti oluştu. Bizim bildiğimiz Gökhan başladı mı, bitirmez.
Hakem Aytekin Durmaz'ı konuşacak herkes... Kararlarını tartışın; o kadar. Vücudunda şarapnel parçası taşıyan, bizler için kanını akıtmış bir gazidir kendisi. Benim için dokunulmazlık taşır.
Ve Mehmet Topuz elbette... Verdiği gol pası bir tarafa, yüzde yüz bir taktik oyuncusu ve disiplin abidesi. Nereden, nereye geldi.
İSKELETE DİKKAT
Son sözümüz milli takımı açıklamaya hazırlanan Hiddink- Oğuz Çetin ikilisine. Milli Takıma iskelet arıyorlarsa, Fenerbahçe'nin sahadaki ve kulübedeki yerlilerine iyi baksınlar. Birlikte yaptıklarına, kalitelerine ve ürettikleri hırs ve takımdaşlığa dikkat kesilsinler. Hırvat maçları öncesinde aradıkları ruh ve oynama alışkanlığının en iyisi bu oyuncularla gerçekleşir. Şimdi deneme yanılma zamanı değil. Hiçbir milli takım orta sahası Mehmet - Emre - Caner üçlüsü kadar iyi olamadı. Volkan, Gökhan bir tarafa, Semih, Sezer, Selçuk Şahin gibi vasatları belli alternatifler de ellerinde...
Eksikleri tamamlayın
01 Kasım 2011 10:47