Sevgili hocam Fatih Terim'e iki soru sormak istiyorum:
1- Hakan Balta'nın ileride büyük futbolcu olma ihtimali nedir?
2- Colin Kazım'ın bu kadar laubali olması bir sağlık sorunu mu? (Bu iki soru için yeniden 56. dakikayla bakınız)
Ve maç zamanı...
İlk 20 dakikasında müthiş bir Galatasaray seyrettik.
Futbol adına ne kadar doğru varsa hepsini yapan Galatasaray, olup bitenleri sadece seyreden Beşiktaş vardı Dolmabahçe'de.
O anlarda Colin Kazım (5. dk) biraz laubali olmasa, Engin (9. dk) zamanlamayı iyi yapabilse, skor üstünlüğü yakalayabilirdi Fatih Terim'in askerleri... 20. dakikadan sonra tıkır tıkır işleyen motordan garip gürültüler gelmeye başladı...
Ayhan şaşkın, Engin yetersiz, Colin Kazım tam bir fıssstı...
Orta alandaki hükümdarlığı Beşiktaş'a kaptıran Galatasaray kalesi bu kez Simao'yla, Almeida'yla abluka altına alındı.
Muslera'nın kalesini inanın melekler koruyordu, kaçanlar, ahlar vahlar ve çığlıklar... Beşiktaş nefes aldırmıyordu ki, ilk yarının bitiş düdüğü imdada yetişti...
Devre arasında motora el atan Terim, dişli tutmayan Ayhan'ın yerine Sabri'yi 'Haydi koçum diyerek' sahaya sürdü ama Sabri de dişli tutmadı... Çünkü sakatlandı..
Terim, gol için tüm riksleri göze aldı ama güvendiği isimler bu sorumluluğu ne yazık ki alamadı.
Yeniden hocama iki soru:
1) Her futbolcunun nabız sayısını bile bilen biri olarak disiplinsiz, üretgenlikten uzak isimlere ne kadar tahammül edeceksiniz?
2) Bu takım ne zaman sizin Galatasaray'ınız gibi oynar ve kazanır?
Bunları niye soruyorum, biliyormusuz hocam; çünkü siz disiplinsizlikten, laubalilikten, işini sevmeyenden, aldığı paranın hakkını son damlasına kadar vermeyenden, oynuyormuş gibi görünen sanallardan nefret edersiniz...
Keşke herkes Muslera gibi, Semih gibi, Ujfaluji gibi 'Cesur yürek' olsa, değil mi sevgili hocam?
Çözüm Terim'de
21 Kasım 2011 11:17