Burak gol, gol, gol

Antalyaspor, Orduspor, Manisaspor, Samsunspor, ben yazıyı yazarken henüz maçını oynamamış olan Mersin İdman yurdu 20'şer golde...

Eskişehirspor'un 22, maçını bugün oynayacak olan Kayserispor'un 24 golü var.

Burak Yılmaz tek başına 25 golde...

Anlayacağınız 'takım gibi' adam...

Bir başka ifade ile tek başına takım.

Her şartta, her maçta atıyor...

Şunu kabul edelim;

Zaten görüyoruz ve ezberledik.
Kaleci ile karşı karşıya kaldı mı, kaçırma, ya da kaleciye nişanlama şansı yok.

Direğin dibinden, kalecinin üstünden, bulduğu iğne deliğinden topu mutlaka ağlarla buluşturuyor...

Hızına, hırsına, çabukluğuna, bu vuruşlarıyla 'olgun bir golcü' kimliğini de hızla kazanıyor.

Aslında Olcan'ın gelişi de, Trabzonspor'a çok ciddi bir ivme kazandırdı.

Olcan karınca gibi... Çalışıyor, bir saniye, bir dakika durmadan çalışıyor...

Olcan çalışırken üretiyor, rakip savunmayı açıyor, dengesini bozuyor, Burak Yılmaz'a koşu yolları açıyor.

Ayrıca kabul edelim ki, bu ülkenin kenardan, bir başka ifade ile çizgiden en etkili orta yapan adamı Olcan Adın.

ZEMİNLE BOĞUŞTULAR
Trabzonspor zaten iyi bir takım...

Kalitesi var, derinliği var...

Bunca sakatı oluyor, cezalısı oluyor, buna rağmen maçı ve yarışı taşıyabiliyor...

Ankaragücü karşısında böyle bir takımın zorlanması beklenemezdi.
Nitekim öyle oldu.

Ancak Trabzonspor, rakipten çok, 'Rezil' saha zemini ile boğuşmak zorunda kaldı.

Bu devirde böyle bir stat zemini nasıl olabiliyor, anlamak mümkün değil...
Kimdir bunun sorumlusu?

Yok mudur bu işin hesabını verecek bir adamı?

Ankaragücü derseniz, yapacağı bir şey yok...

Maçta tek pozisyonu yok.

Ama futbol adına onlara hesap sormaya da bizim hakkımız yok.

Onlara değil, onları bu hale düşürenlere hesap sormak lazım ama...

Herşey yapanın yanına kar kalıyor...

Son sözüm :
19 Mayıs Stadı'nın zemininde maç oynanmaz. Ya düzeltilmeli, ya da maç yapılması yasaklanmalı.

Trabzonspor bu kadrosu ile lig yarışında nasıl oldu da bu kadar geride kaldı, anlamakta zorluk çekiyorum.