Sarp yamaçlarla karadenizin hırçın dalgaları arasına kurulu, lezzetli bir kent Ordu… İklimi Japonya’nın Tokyo kentine çok benzediğinden, dünya şampiyonası hazırlık kampı için Ordu’yu seçen görme engelli milli takımımızla buluşmak için bu güzel şehrin yolunu tutuyoruz.
Dünya şampiyonasına kilitlenmiş hazırlıklarını aralıksız sürdüren Görme engelli milli takım futbolcularımızla, yolculuk öncesinde daha yakından tanımak istedik. Mikrofonumuzu uzattığımız her futbolcumuzun kendisine ait çok özel bir hikayesi var… Görme engelli okullarında daha küçük yaşta başlayan futbol sevgisi, 2009 yılında ligin kurulması ile birlikte takımlar etrafında toplanmış.
Görme engelli futbolunu harekete geçiren olay ise, 2008 Londra Paralimpik olimpiyatları… Recep Aydeniz de görme engelli futbolundan ilk kez olimpiyatlarda televizyondan izlerken haberdar olmuş ve arkadaşlarını toplayıp bir takım kurmuş… O takım Recep’e milli takım formasına giden yolu açmış.
Futbol onların hayatında o denli önemli ki, yaşamlarını bu oyunun etrafında kurgularken pek çok fedakarlığı gönülden yapıyorlar. Çevrelerindeki dünyayı sarmalayan insanlar, onların bu tutku hikayesine hemen ellerini uzatıyorlar.
Görme engelli futbolunda antrenör ve kalecilerin ayrı bir yeri var. Oyunu ve futbolcuları sürekli yönlendirmek, futbolculara sesleriyle çevrelerindeki resmi çizmek sorumluluğunu üstleniyorlar. Bu durum takım içerisinde özel bir bağın kurulmasına ışık tutuyor.