"Bu bir milattır"

Türkiye Futbol Federasyonu FIFA kokartlı Türk Hakem Cüneyt Çakır'ın Ukrayna-Polonya ortaklığı ile Haziran 2012'de düzenlenecek 2012 Avrupa Şampiyonası'nda görev yapacak olmasıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.

Conrad Otel'de gerçekleştirilen toplantıya UEFA 1. Asbaşkanı Şenes Erzik, TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, TFF Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Yusuf Namoğlu, FIFA kokartlı hakem Cüneyt Çakır ve UEFA Hakem Komitesi Üyesi Jaap Uilenberg katıldı.

Mehmet Ali Aydınlar, yaptığı açıklamada, uzun süredir basın mensuplarıyla ''sıkıntılı ve hoş olmayan'' meseleler hakkında bir araya geldiklerini hatırlatarak, ''Ancak bugün Türk hakemliği için milat olan bir konu hakkında birlikteyiz'' ifadelerini kullandı.

Cüneyt Çakır'ın, 2012'de Polonya ve Ukrayna'da yapılacak Avrupa Şampiyonası'nda görev yapmaya hak kazandığını hatırlatan Aydınlar, Türk Milli Takımı'nın da şampiyonada olmasını çok arzu etmelerine rağmen bunun gerçekleşmediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Üstelik en iyi hakemlerin olduğu elit kategoriye geçmesinden 6 ay sonra böylesine muazzam bir başarıya imza atması bizim için gerçekten gurur verici. 16 yıl sonra gelen tarihi başarının ardında müthiş bir ekip çalışması, son 3 yılda sayısı iyice artan uluslararası eğitimler ve Cüneyt Çakır'ın 2006 yılında aldığı FIFA kokartı ile yönettiği birbirinden değerli 52 maçtaki performansı yatmaktadır. Bu 5 yıllık süre içinde, Barcelona, Real Madrid, Manchester United, Chelsea gibi dünya devlerinin maçlarını yönetme başarısı gösteren Cüneyt Çakır, futbolu seven herkese büyük bir mutluluk ve gurur yaşattı. Kendisine harcanan emeklerin karşılığını fazlasıyla verdi. Artık bir standart haline gelen uluslararası eğitimlerimiz ve eğitimler sayesinde gelecek yıllarda diğer hakemlerden de yeni başarılar bekliyoruz.''

Elit kategorideki en iyi 23 hakemin de yer aldığı toplam 101 üst klasman hakemi, Ocak ayı sonunda Antalya'da ev sahipliği yapacakları UEFA Kış Hakem Kursu'nda ağırlayacaklarını kaydeden Aydınlar, ''Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren hakemlerimize olan güvenimizi ve inancımızı her ortamda dile getirdik. Maksadını aşan eleştirileri ciddiye almadık. Bugün Avrupa'nın en iyi hakemi arasında yer almayı başaran bir hakemimiz ve son 5,5 ayda 42 uluslararası maç yöneterek rekora imza atan FIFA kokartlı hakemlerimiz tüm gerçekleri ortaya koyuyor. Cüneyt Çakır'ı bu başarısından dolayı kutlar emeği geçen herkese teşekkür ederim'' şeklinde konuştu.

MHK Başkanı Namoğlu
MHK Başkanı Yusuf Namoğlu ise, Türkiye'de hakemliğin dışa açılımının miladının 2009 yılında UEFA Hakem Konvansiyonu'na katılmaları ve UEFA Hakem Komitesi Üyesi Jaap Uilenberg'in katkıları olduğunu ifade etti.

Namoğlu, Cüneyt Çakır'ın 18 yaşında, 1994 yılında hakemliğe başladığını ifade ederek, ''18 yaşında hakemliğe başlayan hakem, diğer hakemlere göre çok daha fazla avantajlıdır. Bizim de düşüncemiz, 18 yaş ve civarında yetenekli gençleri hakem camiasına kazandırmak ve genç yaşlarda FIFA listelerinde hakem arkadaşların olmalarını sağlamaktır. Çünkü UEFA ve FIFA da bizlerden gençlerin listeye alınmasını talep ediyor'' dedi.

Cüneyt Çakır'ın önünde 10 yıl kadar süre olduğunu ifade eden Namoğlu, ''Cüneyt Çakır 2006 yılında FIFA listesine girdi. Altı yılda basamakları çok hızlı bir şekilde kat etti. Bu seneki Haziran ayında elit kategoriye yükseldi ve elit kategoride de 6 ay içinde UEFA Şampiyonlar Ligi ve 2012 Avrupa Şampiyonası elemeleri gibi çok önemli maçları yönetme fırsatını UEFA Hakem Komitesi kendisine verdi. Kolombiya'da düzenlenen FIFA 20 Yaş Altı Dünya Şampiyonası'nda da çok önemli maçlar çıkardı ve bugünlere geldi'' dedi.

Cüneyt Çakır'ın gelişiminde çok sayıda kişinin desteği olduğunu ifade eden Namoğlu, ''UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, federasyon başkanımız Mehmet Ali Aydınlar ve yönetim kurulu, genel sekreterliğimiz kendisine her türlü imkanı ve desteği vermiştir. Geçmiş TFF Başkanı ve yönetiminin, hatta geçmiş MHK Başkanı Oğuz Sarvan ve yönetiminin destekleri ondan önceki komitelerin bugüne gelişi, babasının katkıları... Kimin katkısı varsa hepsine teşekkür etmek istiyorum'' dedi.

Jaap Uilenberg ve UEFA Mentörü Jorn West Larsen'in de Cüneyt Çakır'ın gelişiminde önemli pay sahibi olduklarını ifade eden Namoğlu, ''UEFA'daki en ufacık değişikliği bile bize aktaran Jaap Uilenberg bizden biri olarak mücadele etmiştir'' ifadelerini kullandı.

Cüneyt Çakır'ın bundan sonraki hedefinin 2014 Dünya Şampiyonası'na katılmak olacağını kaydeden Namoğlu, ''Cüneyt bu şekilde 2012 Avrupa Şampiyonası'nda kendisini kanıtladıktan sonra 2014 Dünya Kupası'na gidecektir. 1974'te Doğan Babacan'dan sonra bir hakemimiz Dünya Kupalarında görev alacaktır. Cüneyt'in o bilinçte olduğunu görüyorum'' dedi.

Fırat Aydınus da elit kategoride
Yusuf Namoğlu, FIFA kokartlı hakem Fırat Aydınus'un da elit kategoriye yükseldiğini bildirerek, ''Artık bundan sonra Avrupa kupalarında 2 hakemimiz olacak'' dedi.

Namoğlu, kadın futbol hakemi Dilan Deniz Gökçe'nin de 1. kategoriye terfi ettiğini bildirdi.

UEFA Hakem Komitesi Üyesi Jaap Uilenberg, FIFA kokartlı Türk hakem Cüneyt Çakır'ın Ukrayna-Polonya ortaklığı ile Haziran 2012'de düzenlenecek 2012 Avrupa Şampiyonası'nda görev yapacak olmasının çok önemli olduğu belirterek, ''Bugün Türk hakemliği için çok önemli bir gün. 16 yıl sonra Avrupa Şampiyonası finallerinde bir Türk hakemi var'' dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF), Cüneyt Çakır'ın 2012 Avrupa Şampiyonası'nda görev yapacak olmasıyla ilgili Conrad Otel'de düzenlediği basın toplantısında konuşan Jaap Uilenberg, UEFA hakem komitesi adına Cüneyt Çakır'ı tebrik etti.

Uilenberg, Cüneyt Çakır'ın mükemmel bir başarı gösterdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

''Ayrıca Fırat Aydınus ve Dilan Deniz Gökçek'i de tebrik ediyorum. Onlar da bir üst kategoriye yükseldiler. Bu, özellikle Fırat Aydınus için, Türk hakemliği için çok önemli. Şampiyonlar Ligi'nde iki tane Türk hakemi ile temsil edileceğiz. Bugün Türk hakemliği için çok önemli bir gün. 16 yıl sonra Avrupa Şampiyonası finallerinde bir Türk hakemi var. Ben bugün burada olmaktan dolayı çok gururluyum. Cüneyt Çakır, Türk hakem ailesi, TFF ve bu başarıda emeği olarlar için ne mutlu.''
UEFA Hakem Komitesi üyelerinin sorumlu olduğu ülkeler olduğunu, kendisinin de 2008 yılından beridir Türkiye'den sorumlu olduğunu bildiren Jaap Uilenberg, sözlerini şöyle sürdürdü:

''2009 yılı Ocak ayında Antalya'da düzenlenen kış seminerine katıldım. 2008 Avrupa Şampiyonası finallerinden 6 ay geçmişti. Seminerde 'Neden bu turnuvada Türk hakem yoktu- Türkiye gibi bir futbol ülkesinden bu kadar zor bir Süper Lig'i olan bir ülkeden Avrupa Şampiyonalarında hakem olmalıdır. Bu, TFF'nin önümüzdeki yıllar için hedefi olmalıdır' dedim. Fakat neden Türk hakemleri UEFA'nın üst kategorilerinde değillerdi- 2009 yılında Cüneyt Çakır ikinci kategori hakemiydi. O zaman en üst kategoride olan Türk hakemiydi. Bu durumu analiz ettiğimizde nedenler çok açıktı. Eğer Türkiye, UEFA tarafından düzenlenen üst klasman maçlarda hakemlerinin görev almasını istiyorsa, hakemlik için UEFA talimatlarını kabul etmeliydi, Türk talimatlarını değil. Ayrıca Türkiye, UEFA Hakem Konvansiyonu şartlarını yerine getirmeli ve üyesi olmalıydı ki, bu da yapıldı.''
Jaap Uilenberg, Türk hakemliğinin gelişmesi için fikirlerini, UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ile paylaştığını ve Erzik tarafından kabul edildiğini dile getirerek, ''Bu, bence, benim ile TFF'nin başarılı işbirliğinin başlangıcı oldu. Mayıs 2009 Cüneyt Çakır'ın İsveç'teki 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası'na atamasını yaptık. Ben ve eski MHK Başkanı Oğuz Sarvan, Cüneyt'i turnuvaya başarılı bir şekilde hazırladık. Cüneyt, mükemmel bir turnuva geçirdi ve İngiltere-İsveç yarı final maçını yönetti. Bu turnuvadan sonra her şey Cüneyt için çok hızlı gelişti ve daha iyisi olmaya başladı. İşte şimdi burada Avrupa Şampiyonası finalleri ataması için karşınızdayız'' diye konuştu.

''Türk hakemliğindeki kalite yükseliş gösterdi''
Cüneyt Çakır'ın başarısını ''fantastik'' olarak nitelendiren Uilenberg, ''Burada eski MHK Başkanı Oğuz Sarvan'a teşekkür etmeden geçemem. Onun ve ekibinin desteği olmazsa, bu seviyeye hiçbir şekilde ulaşamazdık'' diyerek, şöyle devam etti:

''Türk hakemliğindeki kalite geçtiğimiz yıllarda inanılmaz bir yükseliş gösterdi. Sadece Avrupa'da değil, Türkiye'de de. Bu sezon başında yeni TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, icra kurulu, MHK Başkanı Yusuf Namoğlu ve ekibi çalışmalarımızın sürdürülmesi için şans verdiler ve destek oldular, kendilerine de teşekkür ediyorum.''
Cüneyt Çakır ve yardımcılarının 2012 Avrupa Şampiyonası'na başarılı olacağına emin olduğunu dile getiren Uilenberg, ''2012 Avrupa Şampiyonası Finalleri son durak değildir. Türk hakemliğindeki başarılı periyodun başlangıcıdır. Bundan sonra Türk hakeminin olmadığı Avrupa Şampiyonaları ve Dünya Kupaları olmamalıdır'' dedi.

Erzik: ''Aslan payı Jaap Uilenberg'indir''
UEFA 1. Asbaşkanı Şenes Erzik ise, Cüneyt Çakır ile Kolombiya'da düzenlenen FIFA 20 Yaş Altı Dünya Şampiyonası'nda beraber olduklarını belirterek, burada Çakır'ın önemli maçlar yönettiğini ve herkesin beğenisini topladığını söyledi.

Cüneyt Çakır'ın, Kolombiya'nın yüksek rakımına alışmak için Erzurum'da kamp yaptığını ifade eden Erzik, başarısının tesadüf olmadığını ifade etti.
Futbolda başarısız olunduğunda yöneticiyi, oyuncuyu, en kolay da teknik direktörü kolayca değiştirilebildiğini dile getiren Erzik, ''Ama hakemleri değiştiremezsiniz. 'Hakem oldum' deme süreci en az 10 yıl. Bu uzun sürecin bilimsel çalışmalarla donatılması lazım'' dedi.

UEFA Hakem Konvensiyonu'nun en önemli katkısının mentör ve bilimsel çalışmalar olduğunu ifade eden Erzik, bu süreçte hakemlere özgüven aşılandığını, yaptıkları hataları anında gösterip, bilimsel metotlarla ne yapılması gerektiğinin kendilerine öğretildiğini belirtti.

Cüneyt Çakır kadar kısa sürede elit kategoriye yükselip Avrupa Şampiyonası'na katılma başarısı gösteren başka hakemin bulunmadığını ifade eden Şenes Erzik, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bu başarıda pek çok katkısı olan var, ama burada bir tane insan, Jaap Uilenberg, gecesinde gündüzünde, her gün beraber olduğu için, başmentör olduğu için, başmimar olduğu için, en büyük aslan payı kendisinindir. Onunla çalışmaktan gurur duyuyorum. Cüneyt'in açtığı yoldan başka arkadaşlarımızı da yetiştireceğine inanıyorum. Diyorum ki, Jaap bizden biri. Bizi hiçbir zaman terk etmeyeceğine de inanıyorum.''