Bir apolet gider bir rekor gelir

Jose Mourinho,  her zaman yedek kulübesinde ve dünya futbolunun hafızasındadır.

Mourinho için pek çok sıfat bulabiliriz…
Bir teknik direktör olarak taktiksel dehası dillere destandır.
Psikolojik baskının yönetilmesi konusunda kitap yazabilir. Maç önü ve sonunda yaptığı açıklamalar ise geleceğin teknik direktörleri için ders niteliği taşır. Özgüven, ego, başarıya doymaz bir açlıkla her defasında daha çok saldıran takımların mimarı…

Jose Mourinho ve kendisini ayrıştıran özellikleri, oldukça uzun bir listedir. Ve bu listenin bir de olmazsa olmaz maddesi var; ligde iç saha galibiyeti canavarı… Peki sizce bu sıfatı artık tarihe mi karıştı?

Baştan başlayıp, Mourinho ve iç saha performansına şöyle bir göz atıp öyle karar vermeye ne dersiniz?
2000’de Benfica’da teknik direktörlüğe başlayan Jose Mourinho, kısa bir süre de Leiria’yı çalıştırdı. 2002’de Porto’nun başına geçtiğinde, “Portekiz Ligi’nde iç sahada maç kaybetmemiş genç bir teknik adam”dı… Ama bu durum uzun sürmeyecekti.
23 Şubat 2002’de, 9 kişi kalan Porto evinde Beira’ya 3-2 ile boyun eğerken Mourinho iç sahada ilk lig mağlubiyetini alıyordu. Mourinho’nun yenilmezlik serisi sona ermişti, her şey bitmişti…

O gün böyle düşünenler çok yanılacaktı… Çünkü 23 Şubat 2002 sadece bir başlangıçtı…
9 yıl, 150 maç, 4 takım; Porto, Chelsea, Inter ve Real Madrid… Mourinho liglerde evinde mağlubiyet yüzü görmüyordu… Sir Alex Ferguson denedi, Rafa Benitez, Harry Redknapp, Cesar Prandelli, Manuel Pellegrini denedi, Stanford Bridge’den galibiyet alamayan teknik direktörler upuzun bir liste oldu… Hiçbiri Mourinho’yu yenemedi…

Evet, 9 yıl sonra, 2011’in Nisan ayında, Sporting Gijon, Santiago Bernebau’da Real Madrid karşısına çıktı ve liglerdeki 151. iç saha maçında Mourinho’yu 1-0 mağlup etti.
Yeni bir rekoru baştan mı saymaya başlayacaktı Mourinho? Ne yazık ki bu sorunun cevabı Hayır oldu… 28 gün ve 3 maç sonra Real Madrid bu kez Zaragoza’ya 3-2 ile evinde yine kaybediyordu.

Jose Mourinho’nun kariyerinde 3 iç saha lig mağlubiyeti olmuştu. Sayı artacak mıydı? Real Madrid ve 2011 yılı Mourinho’ya uğurlu gelmemişti. Aralık 2011’de bu kez Barcelona’ya kaybetti.

150 maçlık galibiyet serisinin sonunda yalnızca 2011’de kaybedilen 3 iç saha lig maçı ile Mourinho’nun rekoru adeta alt üst olmuştu.
Ancak, Jose Mourinho kolay pes etmez, karakteri pes etmeyi kabul etmez… O rekoru yeniden, en başından 1’den başlayarak yeniden saymaya başladı. Chelsea’ye ve Stanford Bridge’e döndüğünde, mavilerle iç sahada kaybetmeme rekoru hala onu bekliyordu…

İkinci Chelsea döneminde Mourinho yeniden iç saha canavarına dönüşmüştü. Şampiyonluğu kovalayan takımıyla nisan 2014’te Stanford Bridge’de Sunderland karşısında sahaya çıkarken ligde 78. iç saha galibiyetine hazırlanıyordu… Sunderland teknik direktörü Gus Poyet, Eto’o ile 1-0 öne geçen Chelsea’nin iç saha canavarına yem olmamaya kararlıydı. 82. Dakikada Borini’nin penaltı golü, filmin son yazısıydı.

Jose Mourinho tüm kariyerinde çalıştırdığı takımlarla iç sahada 5. Lig mağlubiyetine engel olamadı…
Gus Poyet, Jose Mourinho’lu Chelsea’ye ilk Premier Lig mağlubiyetini tattıran teknik direktör oldu. Onlarca sıfatıyla dünya futbolu sahnesinin en özel adamlarından biri olan Mourinho’nun iç sahada lig mağlubiyeti görmediği tek takım Inter kaldı… Chelsea yenildi, Jose Mourinho bir apolet kaybetti.

Peki o halde size bir soru: 2011’de Real Madrid’i yenen Sporting Gijon’un teknik direktörü kimdi?
Uzun lafın kısası; rekorlarını, apoletlerini, yenilmezlik serilerini kaybedebilir… Ama Jose Mourinho dünya futbol tarihinin en özel sayfalarından bazılarını yazarken adını şimdiden unutulmazlar arasına da ekledi… Bir apolet gider, bir başka rekor gelir, Mourinho her zaman yedek kulübesinde ve dünya futbolunun hafızasındadır…