Beşiktaş seri galibiyetlerine dün Antalya’da da devam etti.
Maçı madalyonun önü ve arkası olarak adlandıralım ve önce ön yüzüne, yani ilk 45 dakika’ya bakalım.
İlk 45’te Beşiktaş kendisine yakışmayacak bir futbol ortaya koydu. Bir tek Edu’yla pozisyon bulabildi. Rakip Antalya net sayılmayan golü ve Necati’nin karşı karşıya kaçırdığı pozisyonla soyunma odasına 2-0 önde gidebilirdi. Necati’nin attığı golde kaleci Cenk müdahale ettiğinde top net bir şekilde çizgiyi geçmişti. 2. yardımcı Asım Yusuf Öz olması gereken yere geç gelince Antalya’nın buz gibi golü güme gitti. Zaten ilk 45 dakikada topa daha çok sahip olan, pas yapan, sahada daha çok gol atma iştahı gösteren ev sahibi ekip oldu.
Ancak 2. 45’te roller tamamen değişti. Basan, rakibe top kullanma fırsatı vermeyen, sağlı sollu ataklarla gol arayan ve kaptırdığı topu kapmak için mücadele veren tanıdığımız Beşiktaş vardı sahada. Bu baskının golü de getireceği kesindi. Ama doğrusunu isterseniz başkaları gibi bende nerdeyse bedavadan bir gol beklemiyordum.
"YARDIM YOK"
Tabii burada Deniz’in hatasını eleştirirken Almeida’nın fırsatçılığını ve kolay görünen zor vuruşu da alkışlamamak haksızlık olur. Almeida’dan devam edelim.. Çok büyük bir dikkatle izledim. Top rakipteyken ve Beşiktaş’a geçince gözüm hep ondaydı.
İnanılmaz koştuğunu ve mücadelesini gördüm. Açık ve net şunu da tespit ettim; Yeteri kadar arkadaşlarından yardım görmediği ortada. Dünkü maçtan sonra ben dahil şunu itiraf edeyim Almeida’yı biraz fazla ve haksız eleştiriyormuşuz
ANTALYASPOR’A gelince..
Özellikle ilk yarıda ortaya koydukları futbolla hiç de mağlubiyeti hak etmediler. Mağlubiyetteki en büyük pay Beşiktaş’ın 2. yarıda özüne dönmesi. 2. neden ise yardımcının net golü vermediği andan itibaren oyunun kaderi değişmesi. Ve tabii ki Deniz Barış gibi tecrübeli bir futbolcunun büyük hatası.
Beşiktaş özüne dönünce
21 Ocak 2012 12:41