Beşiktaş’ın 2000 yılında Şampiyonlar Ligi'nde kendi evinde dünya devi Barcelona’yı 3-0 yendiği maçta rakip takıma 2 gol birden atarak taraftarın gönlünde taht kuran Ahmet Dursun faal futbolculuk kariyerine geri döndü. Sportif direktörlüğünü yaptığı memleketinin takımı olan Tokatspor’a imza atarak yeniden futbolcu olarak yeşil sahalara döndü. Ahmet Dursun Tokatspor’un hedefleri, Süper lig ve Beşiktaş’ın durumunu SporLig'den Selahattin Ekrekli'ye konuştu.
BORÇLAR YÜZÜNDEN KULÜPLER İYİ OYUNCU ALAMADI.
"Beşiktaş’ın durumu diğer takımlara bakıldığı zaman biraz öndeymiş gibi gözüküyor ama şöyle bakmak lazım. Bu sene gerçekten 3 büyüklerin yaptığı transferler çok vasat .Beşiktaş,Galatasaray ve Fenerbahçe gibi şampiyonuk kovalayan takımların kaliteli futbolcular alamaması çok kötü. Bakıyorsunuz ki 3 takımda da tam anlamıyla golcü futbolcu yok. 10 numara desen yok. Tabi bu sene kulüplerin borçlarıda vardı o biraz etkili oldu. Ancak ben şöyle düşünüyorum. Transfer yapmak için transfer yapılmamalı. Talisca'dan sonra o bölgede ciddi sorunlar yaşanıyor. Beşiktaş son dakikada 10 numara mevkisine bir futbolcu aldı. Talisca kalsaydı Beşiktaş şampiyonluğun en büyük adayı olurdu."
NEGREDO’DA ISRAR EDİLMELİ
"Beşiktaş’ın golcüsü yok. Negredo geçen sene doğru dürüst kullanılmadı. Bu senede gönderilmek istendi, buna rağmen yerine oyuncu bulunmadı. Bence her şeye rağmen Negredo’da ısrar edilmeli. Oynadığı sürelerdeki performansıyla 3 büyükler içinde ligdeki en kaliteli forvetinin Beşiktaş'ta olduğunu düşünüyorum. "
VAGNER LOVE BOŞUNA YAPILMIŞ BİR TRANSFER.
"Boşuna yapılan bir transfer. Bir de şöyle bir şey var o yaşta ki bir futbolcuya o kadar astronomik fiyatlar ödemek zaten çok saçma kulüp yöneticiliğinde buna çok dikkat etmek lazım.Zaten yaşı 34-35’di sanırım. Bu yaşta bir futbolcu geçmişte ne kadar iyi olursa olsun, geldiği kulüplerde gol atma baskısı olmadığından oynaması çok daha kolay. Ama Beşiktaş’ta o kadar kolay değil. Kazanmak zorundasın ve bunu ciddi bir taraftar baskısıyla yapmak zorundasın. Beşiktaş’a karşı oynayan takımlar her zaman kapanır, gol yememeye oynarlar. Şimdi baktığınız zaman Vagner Love’un öyle bir özelliği yok. Eski Vagner Love topu alıp götüren, güçlü kuvvetli bir kondisyona sahipti. Çok iyi iş yapıyordu ama şimdi bakıldığı zaman ikili mücadeleye girdiğinde devamını getiremiyor, güçsüz düşüyor veya topu sürerken yoruluyor. Belli bir şeyler yaptıktan sonra yaş itibariyle son vuruşları da yapamıyor."
ŞENOL HOCA HEP BAŞARILI
Şenol hocayı nerede ne şekilde eleştirmek lazım ? Önce ona bakmalı. Şenol hoca geldiğinden beri başarılı olmuş bir insan. Kişiliğine, karakterine söyleyeceğimiz zaten bir şey olamaz. Başkanla zamanzaman tartışmaları olabiliyor ama bunlar kulüp içinde çok normal şeyler. Geneline bakarsak hep başarılı olmuş bir hoca. En ufak başarısızlıkta harcamak mı? yoksa 5 yıla yakın 3 büyüklerden olan BJK ’deki başarılar mı? Nerde uzun vadeli hoca varsa orada başarı vardır. Bende uzun vadeli olması gerektiğini düşünüyorum. Ama eğer gün gelir kan değişimi gerekirse o zaman değişime gidilebilirler. Fakat şimdi ligin başı, Beşiktaş UEFA kupasında yoluna devam ediyor. Yani kriz gibi bir durum yok. Bence bu şekilde devam edilmeli.
TRANSFER YAPMAK İÇİN TRANSFER YAPILMAMALI
"Tabi transfer yapmak için yapılmamalı. Hiç transfer yapma, elindeki kadroyu en iyi şekilde kullan. Taraftar isteyip, bekliyor diye transfer yapıp kulübü borç batağına sürüklemek doğru değil. Üstelik bu yaşlardaki futbolculara bu fiyatlar çok yüksek. Yollamak istedin bu futbolcuyu ama yollayamadın. Ben şöyle bir duyum aldım. Ne kadar doğru bilmiyorum. Bu oyuncuyu Brezilya kulübünden biri istemiş 250bin dolar verelim bize verin diye bir teklif yapmış ama sanırım yönetim buna yanaşmamış ve biz futbolcumuzu bedavaya vermeyiz? Diye yanıt vermişler. Tabi ki mantıklı olan bu ama başka bir gerçekte var ki; zaten sen bu oyuncuyu gözden çıkarıyorsun ama yıllık 3.5 Milyon Euro gibi bir parayı da ödüyorsun ayrıca.Bir de olaya şöyle bakmak lazım.Bu futbolcunun gitmesi için 3.5 milyon Euro vereceğime 250 bin Dolar veririm daha kazançlı olurum."
KULÜPLER SADECE FAİZ ÖDÜYOR
Bu örnek kulüp yöneticilerinin kulübü ne kadar yanlış yönettiklerini gösteriyor. Genel olarak bakıldığında Beşiktaş bankalarla öyle anlaşmalar yapmışki, oynatılan futbolcuların bir iki aylık faizleri milyonlar tutuyor. Çok iyi transferler yapılıyor ama sürekli faiz ödemesi var. Normalde Galatasaray'da da bu gibi sıkıntılar var. Bankalara ödenen faizlerden dolayı hiçbir şekilde ana paradan erime olmuyor.
Böylece borç giderek yükseliyor burada ya devletin el koyması gerekiyor. Çünkü diğer kulüplerin de durumları belli. Gerek süper ligde olsun, gerekse 2.ligde olsun kulüpler belli bir borcun altına girmiş ve o borç batağından çıkamıyorlar. Eğer ki devlet futbolcu borcu ya da SGK vergi borcu gibi borçların tamamını silip sonra belli kısıtlama getirirse kulüpler rahatlar. Sonra da federasyona yetki verip kulüplerin bütçesine göre transfer yapma imkanı sağlarsa kulüpler toparlanabilir.
EREN DERDİYOK 3 BÜYÜKLERDE OYNAYAMAZ
Baktığınız zaman GS'nin şampiyon olmasında ki en büyük etken Gomis’ti. .Şimdi Galatasaray, Gomis’in gidişiyle santrforsuz kaldı. Bence Eren hiçbir zaman 3 büyüklerde oynayabilecek bir oyuncu değil . Tamamen Anadolu takımlarında 7-8 veya 12 gol ortalamasıyla oynayabilecek bir futbolcu.
Bu arada hayırlı olsun 40 yaşından sonra sportif direktörlük yaptığın Tokatspor'da futbolcu olarak tekrar yeşil sahalara da dönüş yaptın. Nasıl oldu süreç değerlendirir misin?
Şimdi bu durum gerek yöneticiler gerek başkanımız gerekse taraftarımızın isteğiyle olan bir süreçti. Zaten kondisyon olarakta bakıldığı zaman sürekli sporun içinde olduğumu herkes biliyordu. Bu kadar istekten sonra bende neden kariyerimi kendi memleketimin forması altında devam ettirmeyeyim dedim. Ve Tokat Spor'a imza attım .Lig boyunca sürekli olmasa da 5 veya 10 maç oynayacak şekilde sahada olacağım ve böylelikle Tokatspor'da oynamış olarak , hem memleketime bu gururu yaşatmış, hem de kendim bu gururu yaşamış olacağım .
TOKATSPOR’UN HEDEFİ 4-5 YIL İÇİNDE SÜPER LİGDE OLMAK.
Hedef şöyle artık tamamen yeni bir oluşum var takımın %70'i dağılmış yaklaşık 9.5 milyon TL borcu olan bir kulübü devraldık. İlk başta amacımız zaten bu kulübün borçlarını eritip, bunu yaparken de bir şekilde futbol anlamında da başarılı olmak istiyoruz. Bunun için ise ilk hedef 4-5 yıl içinde süper ligde olmak. Bu yıl ise özellikle ligde kalıp üst sıraları zorlamak niyetindeyiz. Bu ligde benim ve başkanımızın tecrübesi olamdaığı için transferimiz olan Murat hocaya ligdeki tecrübesinden dolayı çok güveniyoruz. Kendisi geçen yıl İnegöl'de kısıtlı imkanlarla çok güçlü olmamasına rağmen takımı neredeyse play off'a taşımıştır. Onunla birlikte transferlerimizi gerçekleştirdik. Dediğim gibi bu ligde tecrübemiz olmamasına rağmen iyice eleyip, araştırarak iddialı bir takım kurduk. Bu sene çok ciddi bir iddiada bulunmamamıza rağmen üst sıraları zorlamaktan vazgeçmeyeceğiz. Bu yıl hem ligi tanımış hem de önümüzdeki sene hedeflenen şampiyonluk için takımı kurmuş olacağız.
HAYALİM KULÜP YÖNETİCİSİ OLMAKTI, HEM OYNAYACAĞIM HEM DE YÖNETİCİLİK YAPACAĞIM.
Kesinlikle teknik direktör olmak gibi bir düşüncem yok. Kulübün sahibi sayın AKÇAKAYA olduğu sürece kulüp içerisinde hem başkan vekilliği, hem de sportif direktörü olacağım. Aynı zamanda da futbolcu olarak devam edeceğim. Benim hayalim zaten hep yöneticilikti. Futbolda oyuncuların çoğu nasıl menejerlik, hocalık düşünüyorsa aynı zamanda yöneticiliğin içinde de olmalı diye düşünüyorum. Çünkü futbolcu gerek yöneticilik, gerek oyun açısından bir bütünlük sağlayabilirse futbola, takımlara, böylelikle çok daha faydalı olabileceğine inanıyorum.
BELKİ BİR İLKİ YAPIYORUM ŞU ANDA
Ben belki bir ilki yapıyorum şu anda. Bu yüzden eğer ki; benim yaptığım bu iş, Allah izin verirse başarılı da olursam, diğer futbolculara da yol gösterecektir buna inanıyorum.
Kaynak: Sporlig