Almanya FIFA klasmanında 3. sırada yer alan, son derece organize, oturmuş, güçlü bir takım. Böyle bir Almanya karşısında son derece disiplinli, enerjik ve akıllı oynamak durumundasınız. İlk 45 dakikada oyun disipline sağdık ve alanı iyi daraltan bir milli takım vardı sahada. Fakat Almanlar’ın ani bir atağında Servet’in kolay yediği bir çalımla yenik duruma düştük. Bu golün dışında herşey istediğimiz gibi gidiyordu. Hamit ve Selçuk’la bulduğumuz gol fırsatları da vardı. Hiddink’in oyun planında Sabri’nin dinamizminden faydalanma düşüncesi de orta alanda bize yardım etti.
İkinci yarıda ilk yarıdaki oyun disiplininden çok uzak bir Milli Takım izledik. Tempo yükseldiği zaman zaaflarımız da ortaya çıkmaya başladı. Selçuk’un çıkmasıyla hiç pas yapamamaya başladık ve Scweinsteiger sahanın Müller’le birlikte patronu haline geldi. Almanya olağanüstü ağır Servet’in arkasına sürekli sarkarak pozisyonlar bulmaya başladı. Ve Müller’le 2. golü buldu. Bu bölümde yorulan Sabri’nin geriye dönmemesi savunmamızı daha da yalnız bıraktı. Mükemmel yardımlaşan, fizik olarak bizden kat be kat üstün Almanlar, 3. golü bulacak diye düşünürken, Hakan Balta’nın golü geldi.
MÜKEMMEL MAKİNE
Beraberlik umutları, oyundaki enerjimizi arttırırken, kontrolü de daha fazla kaybetmememize yol açtı. Almanya lehine 3. kez penaltı tartışması yapılan bir pozisyonda İngiliz hakem penaltı noktasını gösterdiğinde ise bizim için maç sona erdi. Almanya ile aramızda kalite ve seviye farkı var. Bütün bunların üstüne disiplinden uzaklaşmamız ve fizik olarak da onların seviyesinde olmamamız nedeniyle böyle bir mağlubiyet kaçınılmaz oldu.
Açıkçası Almanya dün bize çok daha farklı bir yenilgi yaşatabilirdi. Artık ipler bizim değil, Belçika’nın elinde. Ancak bu mükemmel makine Belçika karşısında da kazanır ve biz de bu şekilde play-off vizesini alırız.
Belçika’yı yenerler
08 Ekim 2011 13:02