Başkanlık hesabını FIFA bozdu

FIFA Etik Kurulu'nun mevcut başkan Sepp Blatter ile UEFA Başkanı ve FIFA başkan adayı Michel Platini'nin aralarında bulunduğu üst düzey isimlere verdiği ağır cezalar, reform süreci ve şubat ayındaki seçimlerle ilgili birçok soru işaretini beraberinde getirdi.

FIFA'nın haziran ayında yapılan tartışmalı genel kurulundan birkaç gün sonra Blatter'in istifa edeceğini açıklaması, dünya futbolunun çatı kuruluşunda reform isteyenleri biraz olsun rahatlatsa da yolsuzluk iddialarıyla ilgili gelişmelerin giderek büyümesi, şubat ayındaki genel kurul öncesinde dengeleri yeniden değiştirdi.

ABD merkezli Coca-Cola, Visa, Budweiser ve McDonald's gibi sponsor şirketlerin Blatter'e başkanlığı bırakması yönündeki çağrısı, birkaç gün sonra etik kurulunun Blatter ve Platini hakkında yolsuzlukla ilgili iddialar üzerine verdiği 90 günlük futboldan men cezası, başkanlık için en güçlü aday olarak görünen Fransız spor adamını zorda bıraktı. Bu gelişmeler, adaylık için son tarih 26 Ekim'e kadar yeni isimlerin sahneye çıkması için de kapıyı araladı.

"Kararların ardından tablo belirsizleşti"
Guardian gazetesi spor yazarı David Conn, Independent gazetesi spor yazarı Sam Wallace ile Uluslararası spor hukukçusu ve "ChangeFIFA" isimli organizasyonun direktörü David Larkin, FIFA'daki son gelişmelerle ilgili AA'ya değerlendirmelerde bulundu.

David Conn, tüm yaşananların ardından reform sürecinin ve yolsuzluk skandalının ardından başkanın nasıl seçileceğini öngörmenin daha da zorlaştığını söyledi.

Sepp Blatter, Jerome Valcke, Michel Platini ve Chung Mong-joon'un yasaklanması kararlarının ardından tablonun belirsizleştiğini vurgulayan Conn, "Platini, adaylığının devam edebileceğini öngörüyor ancak bu 90 günlük hak mahrumiyeti kararıyla imkansız görünüyor. FIFA'da bağımsız bir sürece ihtiyaç olduğuna dair inanç artıyor. Bu geçici bir süreyle olabilir, böylece FIFA yeniden şekillenebilir ve reforme edilebilir" ifadelerini kullandı.

Wallace: "UEFA ve FIFA'yı yönetecek isim bulunamıyor"
Etik kurulunun kararının ardından Platini'nin büyük bir darbe aldığını ve başkanlık şansının azaldığını düşünen Independent gazetesi spor yazarı Sam Wallace, birçok ismin yolsuzlukla suçlanması nedeniyle UEFA ve FIFA'yı kimin yöneteceğini bulmanın en büyük sorun haline geldiğini düşünüyor.

90 günlük men cezasının ardından İngiltere Futbol Federasyonu'nun Platini'nin arkasında durmasının dikkati çektiğini belirten Wallace, "Platini'nin FIFA'nın başına gelebileceğine inanmıyorum ama İngiltere Futbol Federasyonu şimdilik arkasında duruyor" yorumunu yaptı.

Dünya futbolunu yönetenlerin bir kısmının FIFA'nın geleceğini Platini'nin ellerine bıraktığını ifade eden BBC Radyo 5 spor muhabiri Richard Conway ise 60 yaşındaki spor adamının, dünkü kararın ardından başkanlık yolundaki şartlarının tamamen değiştiği değerlendirmesini yaptı.

FIFA Etik Kurulu futbolun geleceği için umut verdi
Uluslararası spor hukukçusu David Larkin, Blatter ve Platini'nin aldığı men cezalarının futbolun geleceği adına umut verdiğini ancak reform beklentisinin ilerlemeyi sağlayacak güvenli bir seçenek olmadığını savundu.

Sporda yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin davalara bakan ve "ChangeFIFA" isimli organizasyonun direktörlüğünü yürüten ABD'li avukat Larkin, uzun yıllar kötü bir performans sergileyen FIFA Etik Kurulu'nun sonunda işini ciddiye aldığını savunarak, "Bunun umut veren bir işaret olduğunu düşünüyorum ancak kendini reforme edeceği iddiaları dikkate alındığında FIFA'nın ilerleyecek bir güvenirliği yok. FIFA birçok kez kendini reforme etmeye çalıştı ancak başarısız oldu. Bu, ilerlemeyi sağlayacak güvenilir bir seçenek değil" diye konuştu.

Platini'nin şubat ayındaki genel kurulda aday olabileceğini ifade eden Larkin, "Platini'nin seçilmesinin teorik açıdan mümkün olabileceğini düşünmüyorum. Hakkında bir takım iddialar olduğu ortada" dedi.

Larkin, Blatter ve Platini hakkındaki kararların ardından diğer başkan adayı Ürdün Prensi Ali bin el-Hüseyin'in seçimde şansının arttığı görüşüne ise katılmadığını kaydetti.

Prens Ali'yi FIFA'ya değişiklik getirebilecek bir aday olarak görmediğini belirten Larkin, "Blatter'in müttefiki olarak başladı, sonra Platini'ye döndü. Bu bozulmuş sistemin bir parçası olan insanlara ihtiyacımız yok. Yeni fikirleri olan, yeni liderlere ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

Prens Ali'yi ülkesiyle ilgili görüşler zorda bırakıyor
Haziran ayındaki genel kurulda Blatter'e karşı beklediği desteği alamayan ve ilk turun ardından yarıştan çekilen Prens Ali, yolsuzlukla ilgili etik kurulunun verdiği kararların ardından elini güçlendirdi.

Dünya futbolunda şeffaflık ve reform sözü veren Prens Ali, özellikle Batı ülkelerinde ve medyasında Ürdün'ün yönetim şeklinden dolayı eleştiri alıyor. Prens Ali, geçen ay İngiltere'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Chatham House'de katıldığı toplantıda da, "kendi ülkesinde tam anlamıyla demokrasi ve şeffaflık olmadığı halde FIFA'ya nasıl bu iki değeri getireceği" yönünde sorularla karşılaşmıştı.

FIFA'nın yeni başkanının belirleneceği olağanüstü genel kurulu, 26 Şubat 2016'da yapılacak.