Başınızı kaldırın

G.Saray'ın bu saatten sonra kaybedeceği hiçbir şey yok.

Saracoğlu'nda rakibini yenerse şampiyon olacak. Yenemezse boynu bükük bir şekilde evine dönecek. Beşiktaş maçını 2-0 kazanmış da olsa hiçbir şey değişmiyordu. Çünkü F.Bahçe'nin deplasmanda Trabzon engelini aşması G.Saray'ı bu şarta zorladı. Kadıköy'de, şampiyon olmak istiyorsa kazanmak zorunda.

Kim ne derse desin G.Saraylı futbolcuların 2-0'a rağmen akılları, kulakları tribünlerden gelecek Trabzonspor galibiyeti haberine kilitlenmişti. 2-0'ın ardından Selçuk ve Elmander ile gole çok yaklaşmasına rağmen G.Saray'ın kafası ve tüm düşüncesi Avni Aker Stadı'ndaydı. Tribünlerden bir uğultu geliyordu herkes Trabzon'dan gol bekliyordu, futbolcu dönüp ister istemez bakıyordu. Etkileniyordu. Etkilenmemeleri mümkün değil. Böyle bir ortamda insanın çelik gibi sinirlerinin olması lazım. Ama onlar da etten kemikten insanlar. Haftalardır devam eden müthiş maratonda Fatih Terim'in de bütün futbolcuların da kimyaları alt üst oldu. Ama herşeye rağmen bu takım ayakta.

SAKİNLEŞTİRİCİ LAZIM!
Fatih Terim, yedek kulübesinde olmasa bile futbolcular kenetlenmiş durumda. Maç bittiğinde koridordan içeri giren G.Saraylı futbolcular başta Engin olmak üzere herkesten, 'Gidip Saracoğlu'nda yeneceğiz. Berabere kaldık diye üzülmeyin.

Değişen bir şey yok. Herkes kafasını kaldırsın' sesi yükseldi. Bir başka not da G.Saray taraftarının maç sonunda yıkılıp kalmasıydı. Çünkü şampiyonluğu kutlamak için planlar yapıyordu, hayal kırıklığı onları uzun süre koltuklarda hüzünlü bir şekilde bekletti.

Hayat enteresan, bitiş çizgisine bir hafta kaldı. Her anlamda fizik ve psikolojik olarak hazır olan ipi göğüsleyecek. Şimdi herkes o gün için sakinleştiricilerini hazırlasın.