Maç yazısı için 75. dakikada klavyenin başına geçtim...
Malum 90. dakikada Maraton var, stüdyoya inmem gerekiyor...
Yazının başına oturdum ama olan biteni de görüyorum...
Gördüğüm şu...
Önce 'rakibe saygı'yı içimize sindireceğiz...
Beşiktaş şu dakikaya kadar kötü ve etkisiz de, bunda rakibin hiç etkisi yok mu? Tam da 'bal yapmayan arı' gibi...
Beşiktaş oynayamadı mı, Kayserispor oynatmadı mı?
İkisi de var...
Ama kabul edelim ki, bu sezonun en organize Kayserispor'unu izledik...
Beşiktaş'a oranla daha derli toplu oynadılar...
Hem savunma, hem hücum ikisini birden becerdiler...
Pozisyon derseniz, şu anda dakika 80, Beşiktaş'tan fazla girdiler...
Şöyle sahada bir göz gezdirelim...
Rüştü mutlak bir tehlikeyi önlemişken ve en iyi maçlarından birini oynarken, sakatlanıp çıkması büyük şanssızlık...
Umarım Avrupa Ligi'ne yetişir...
Sonrası Cenk...
Kardeş, her tuttuğun topu sektirmek zorunda mısın?
Egemen... Gole kadar gene sahanın en iyisiydi...
Ama Kayseri golünde o kısa mesafede Ambrabat'ın gerisinde nasıl kaldı, doğrusu anlayamadım...
Ambrabat demişken, kendisi kadar, biraz da takıma oynasa, müthiş adam...
Kendisine daha çok oynuyor...
Ancak hakkını teslim edelim...
Goldeki asisti müthişti...
Geriye döneyim, 79. dakikayı söyleyeyim...
Kaleci Gökhan'ın, topa çıkayım derken, Toraman'ın yüzünde patlayan çifte yumruğuna ne dersiniz?
Elbette Guti...
Bu haliyle Carvalhal'ı haklı çıkarttı...
Yani Beşiktaş'ta oynamaz...
Çıkarken ıslıklanması da bunun doğal bir tepkisiydi...
Kayserispor haklı bir galibiyet aldı...
İyi oynadılar, iyi yardımlaştılar, en önemlisi Beşiktaş'tan en az beş kat iyi oynadılar...
Daha doğrusu Beşiktaş gibi kötü oynamadılar...
Biz böyle bir Kayserispor'un özlemini çekiyorduk...
Helal olsun, dün ortaya çıktılar...
Beşiktaş derseniz...
Bundan sonrası 'karabulutları kaldır aradan...'
Bal yapmayan arı
16 Ekim 2011 13:26
![Bal yapmayan arı](https://media04.ligtv.com.tr/img/news/2011/10/16/il_sb.jpg)