Dakika bir, fırsat bir;
Celustka bir metreden topa dokunamadı...
Sonra bir Olcan pozisyonu...
Bir Olcan pozisyonu daha...
Ardından iki defa Burak...
İlk yarı biterken, baktık Beşiktaş'ın pozisyonu yok...
Trabzonspor'un sıfıra karşı, iki-üç golle bitireceği bir ilk yarı...
Trabzonspor bu kadar 'Bonkör' olunca 0-0 bitti...
İkinci yarı, ilk yarının tekrarı gibiydi...
Bir Sidnei ikramı, Burak kendini Cenk ile karşı karşıya buldu...
Bu kadar kötü vuruş, inanılır gibi değil...
Ama futbol bu...
Futbolun klasik kuralı...
Atamayana atıyorlar...
Sağdan bir Quaresma ortası, üç futbolcunun arasından Almeida kafası...
Orta güzel, kafa güzel de...
Ön direkte Celustka ile Giray, hemen yanlarında kaleci Tolga...
Biri kaleci üç Trabzonsporlu bir Beşiktaşlıya engel olamadı...
Q7 ile Almeida demişken, doksan dakikalık oyunda iki- üç dakika ya varlar, ya yoklar...
Bu kadar pahalı adamlardan, bu kadar kısa mesai, açıkçası ayıp oluyor...
Orta alana bakarsanız, Necip ortada yok, Ekrem dağınık, Fernandes eski maçlarının çok gerisinde...
SKORA SEVİNMELİLER!
Trabzonspor böyle bir orta sahayı teslim almakta gecikmedi...
Colman ve Zokora erken sarı kart görmelerine rağmen, Beşiktaş orta alanının bu etkisizliğini çok iyi kullandılar...
Sadece orta saha da değil...
Beşiktaş'ın sağ gerisinden, Ersan'ın oynadığı sol gerisinden, Sidnei'nin oynadığı savunma merkezinden inanılmaz ataklar yaptı, inanılmaz pozisyonlar yakaladı...
Ama bu kadar fırsatı nasıl kaçırdı, o da inanılmaz...
Hemen şunu belirteyim, Burak'ın arkasında Adrian'ı beğendim...
Sağ hücumda Volkan çoğu kez kişisel oynamasına rağmen etkili oldu...
Colman'ın golünde bir daha Sidnei dikkatimi çekti...
Topa müdahale edeyim derken, Cenk'i de ters köşeye yatırdı...
Şurası kesin...
Beşiktaş yerlerinden oynatılmış, eğreti geri dörtlüsü, Trabzonspor ataklarını durdurmakta gerçekten müthiş zorluk çekti...
Şurası kesin;
Trabzonspor bu maçı tarihi bir farkla kazanabilirdi...
Kazanabileceği en kısır sonuçla kazandı...
Beşiktaş yenilgiye üzüleceğine, bu skora sevinmeli...