Çocukluk yıllarında çok fazla televizyon izleme şansı yoktu, maça dair görüntü izleme fırsatını pek bulamazdı. Oyun tek oyuncağı sokakta futbol oynamaktı. Hızlı öğrenirdi, çok fazla ders çalışmasına da gerek kalmazdı. Küçük Mario için yalnızca futbol vardı. Kararlıydı, azimliydi, pes etmeyi bilmezdi. 2003’te Stuttgart’da profesyonel oldu. 2007’de Almanya’da yılın futbolcusu seçildi.
“Hatta size bir küçük hikaye anlatayım. Kicker Dergisi’nin baş editor beni aradığında konunun yılın futbolcusu ile ilgili olduğunu söyledi. Bende ilk önce, benden birkaç isim söylememi sonra da oylamaya katılmamı isteyeceklerini sandım. Aklımdan birkaç isim geçti hemen. Sonrasında bana benim seçildiğimi söylediler”
Futbolun kalpten gelen bir duygunun peşinden gitmek olduğuna kim itiraz edebilir? İster taraftar, ister futbolcu, bu bir yürek meselesidir.
Mario Gomez, Beşiktaş’a ilk adım attığı gün, o yürek bağını o kadar hızlı kurdu ki, daha yeni forma giymeye başladığına kim inanırdı! Sanki doğma büyüme Beşiktaş’ın semtinden gibiydi.
Günler geçtikçe, Mario Gomez’in Beşiktaş’la, formasıyla bağı sıkılaştı; Almanya’da henüz 21 yaşındayken Bundesliga’da Yılın Futbolcusu seçilen o genç delikanlı sahaya çıkıyordu. Biliyorduk; Mario Gomez sırtında 3 defans oyuncusu varken gol vuruşu yapabilen, cüssesine rağmen ceza sahası kalabalığında kaybolabilen, güçlü ve yıkılmaz bir futbolcuydu. Beşiktaş’a neler katabileceğini az çok tahmin edilebiliyordu.
Ama ya o enerji? Oyundan çıkarken, yerine giren takım arkadaşına, kalp atışının ritmini aktaran Mario Gomez’in bu görünmez katkısını gollerinin yanına istatistik diye yazamıyoruz. Ama izliyoruz, tanığıyız. Şimdiden "Bir sezonda en çok gol atan Beşiktaşlı yabancı oyuncu" unvanını ele geçirmiş olmasının yanına, kalbini nasıl ekleriz, bir çözüm bulmalıyız.
Mario Gomez, yüzünden ve ayaklarından parlayan gülümsemeyi şöyle kelimelere döküyor; "Artık 30 yaşındayım, kariyerimin bu döneminde artık hedefim gol atmak değil, fazlası. Mutlu olmak istedim ve bunu yakaladım. Yeniden futbol oynamaktan keyif alıyorum, önemli olan da bu."
Bulaşıcı bir hal aldı Mario Gomez’in mutluluğu, takım arkadaşlarından tribünlere ve oradan da ekran karşısındaki bizlere doğru yayılıyor. Gülümseyerek maç izleyen insanlar yığını oluşuyor. Bu yığın, Dolmabahçe’ye ve Beşiktaş’ın sokaklarına taşınıyor…
Aşağıdakilerden hangisi ilginizi çekiyor?
Spor Toto Süper Lig
Beşiktaş haberleri
Maç Özetleri
Puan Durumu
Akhisar Belediye - Beşiktaş maçı canlı izle
Kayserispor - Bursaspor maçı canlı izle
Almanya'da doğdu Beşiktaşlı oldu! Bu bir Mario Gomez hikayesi!
20 Nisan 2016 23:20
