F.Bahçe dün güçlü rakibi Burasapor’u 4-0 gibi farklı bir skorla yenerken, 29 yıl hasret kaldığı Türkiye Kupası’nı da müzesine götürdü.
Dikkat ettiğiniz başlığım 3 tane Alex.. Bunun nedenini herhalde izleyenler rahatlıkla anlamıştır. 3 asist, 1 gol.. Eh ben Alex, Alex, Alex, Alex demeyim de ne diyeyim? Herhalde Aykut hocam hazır olduğu halde ‘Ya ben bu Alex’i G.Saray maçında nasıl oynatmadım’ diye açık açık söylemese bile içinde kesinlikle geçirmiştir.
Eğer Alex sakat değilse, eğer Alex cezalı değilse, Alex bu takımda, takım elbise ve kravatıyla bile oynar. F.Bahçe’de var mı alternatifi? Yok.. 3 tane inanılmaz asist yapan Alex, bir de şık gol attı. Bu golde, gol vuruşu yapan Alex kadar golün mükemmel ortasını yapan Semih Şentürk’ün de büyük katkısı var. Cristian’ın golü de harika.
F.Bahçe takımına söyle bir bakarsak dün görevini yapmayan tek bir futbolcu bile yoktu. Volkan hariç.. Ama bunda Volkan Demirel’in hiçbir suçu yok. Çocuğa görevini yapacak bir tek şut bile gelmedi. Şimdi Volkan ne yapsın? Bu filmin başrol oyuncusu Alex’in dışında Bekir İrtegün’ü de çok beğendim.
Ziegler-Caner uyumu mükemmel. Birbirlerini çok iyi tamamlıyorlar. Ziegler gidiyor, Caner kalıyor. Caner gidiyor, Ziegler kalıyor. Ve Caner gittiğinde boş dönmüyor. Muhakkak birşeyler yapıyor. Attığı goldeki vuruş tekniğini de çok beğendim. Gökhan’ın sakat sakat oynaması bence profesyonellik değil. İnşallah yanılırım ama büyük bir ihtimalle Milli Takım kadrosundan da çıkartılacaktır.
BURSA TARAFTARINA HELAL
Gelelim son haftaların en iyi futbol takımlarından biri olan Bursa’ya. Doğrusunu isterseniz beni tam hayâl kırıklığına uğrattı. Ertuğrul hoca ‘Bu maçı kötü oynayın’ diye taktik verseydi Bursa’lı futbolcular bu kadar kötü oynamayı beceremezlerdi. Çok şeyler beklenen Batalla ve Pinto’yu 90 dakika boyunca hiç görmedim. F.Bahçe’de Alex’in bu kadar başıboş bırakılmasına bir anlam veremedim.
Sahanın hakimi F.Bahçe, tribünlerin hakimi ise Bursa taraftarıydı. Helal olsun onlara. 4-0 yenilmelerine rağmen önce F.Bahçe’yi alkışlayıp, sonra tribünleri terketmeleriyle adeta bir fair-play dersi verdiler.
Alex, Alex, Alex...
17 Mayıs 2012 13:56