İtalya'da 2006'da patlak veren şike skandalının en ünlü isimlerinden biri olan Luciano Moggi, bir zamanlar genel direktörlüğünü yaptığı Juventus Kulübü'nün yetkililerini kendisine sahip çıkmamış olmakla suçladı.
Moggi, İtalya'daki günlük gazetelerden Libero'da, Juventus'un ana hissedarı John Elkann'a hitaben bugün yayımladığı açık mektupta, 2006'da şike skandalı ortaya çıktığında siyah-beyazlı kulübün, sanık sandalyesine oturtulan kendisini de Asbaşkan Antonio Giraudo'yu da bir kalemde çizip attığına değinerek, ''Sizler o dönemde disiplin kurulundaki yargılamanın başlamasını dahi beklemeksizin beni de Giraudo'yu da kendi kaderimizle başbaşa bırakmayı yeğlemiştiniz'' dedi.
Moggi, kendisi ve avukatlarının o dönemde İnter'in de hakemlere baskı girişimlerinde bulunduğunu gösteren ses kayıtlarını ortaya çıkarmalarının ardından Juventus tarafından yapılan yazılı açıklamada kulübün hakkını aramaktan ve de doğacak olası hakları mahfuz tutmaktan söz edilmesine anlam veremediğini de belirttiği açık mektubunda Elkann'a, şu ifadelerle seslendi:
''Aslında bir zamanlar kazanan Juventus'un (2006'da) haksız bir kalleşliğe uğratıldığını ve onurunun incitildiğini yeni fark etmenizden hareketle, size dört yıldır nerede olduğunuzu, bu süre içinde neler yaptığınızı, neler okuduğunuzu sormak lazım.''
Açık mektubunda İtalyan edebiyatının klasikleri arasında yer alan Alessandro Manzoni'nin ''Promessi Sposi (Nişanlılar)'' adlı ünlü romanına da atıfta bulunan Moggi'nin, muhatabına, ''Sayın Elkann, siz bu beklenmedik ve de gecikmeli beyanatınızla, bana Nişanlılar'ın adsız olanını çağrıştırıyorsunuz. Tıpkı onun gibi ıstıraplı bir gecenin ardından doğru yola gelerek hayatına bir anlam katma kararı almış gibisiniz'' demesi de dikkati çekti.
Moggi, İtalya'daki günlük gazetelerden Libero'da, Juventus'un ana hissedarı John Elkann'a hitaben bugün yayımladığı açık mektupta, 2006'da şike skandalı ortaya çıktığında siyah-beyazlı kulübün, sanık sandalyesine oturtulan kendisini de Asbaşkan Antonio Giraudo'yu da bir kalemde çizip attığına değinerek, ''Sizler o dönemde disiplin kurulundaki yargılamanın başlamasını dahi beklemeksizin beni de Giraudo'yu da kendi kaderimizle başbaşa bırakmayı yeğlemiştiniz'' dedi.
Moggi, kendisi ve avukatlarının o dönemde İnter'in de hakemlere baskı girişimlerinde bulunduğunu gösteren ses kayıtlarını ortaya çıkarmalarının ardından Juventus tarafından yapılan yazılı açıklamada kulübün hakkını aramaktan ve de doğacak olası hakları mahfuz tutmaktan söz edilmesine anlam veremediğini de belirttiği açık mektubunda Elkann'a, şu ifadelerle seslendi:
''Aslında bir zamanlar kazanan Juventus'un (2006'da) haksız bir kalleşliğe uğratıldığını ve onurunun incitildiğini yeni fark etmenizden hareketle, size dört yıldır nerede olduğunuzu, bu süre içinde neler yaptığınızı, neler okuduğunuzu sormak lazım.''
Açık mektubunda İtalyan edebiyatının klasikleri arasında yer alan Alessandro Manzoni'nin ''Promessi Sposi (Nişanlılar)'' adlı ünlü romanına da atıfta bulunan Moggi'nin, muhatabına, ''Sayın Elkann, siz bu beklenmedik ve de gecikmeli beyanatınızla, bana Nişanlılar'ın adsız olanını çağrıştırıyorsunuz. Tıpkı onun gibi ıstıraplı bir gecenin ardından doğru yola gelerek hayatına bir anlam katma kararı almış gibisiniz'' demesi de dikkati çekti.
Moggi, şike skandalıyla ilgili son gelişmelerin ardından Elkann'ın kulüp adına yazılı açıklama yapmasını samimi bulmadığını da ima ettiği mektubunda, ''Muhtemeldir ki bu son girişiminizle, Juventus'u harikulade yönetme yeteneğinizle taratarlara hediye etmeyi başardığınız sportif faciaları örtbas etme peşinde koşmaktasınız'' ibaresine de yer verdi.
Juventus'un eski yöneticilerinden Moggi ve Giraudo, 2006'daki şike skandalın kilit isimleri olmuşlardı. Her iki isim de disiplin kurulu tarafından 2006'da 5'er yıl meslekten men cezasına çarptırılmışlardı.
Şike skandılana karışan kişilerin normal yargı huzurunda hesap verme süreci ise 2009 başından bu yana Napoli Mahkemesi'nde devam ediyor. Giraudo, 2009'un ocak ayında mahkemeyle uzlaşı yolunu tercih ettiği ettiği için ''sporda hileci amaçlı örgütlü suç teşekkülü'' iddiası yerine sadece ''sporda hileden'' yargılanma suretiyle 14 Aralık'ta 3 yıl hapis cezasına çarptırılırken, Moggi'nin yargılanması ise halen sürüyor.
