Almanya.. İlk maçların ardından tartışmasız en iyisi onlardı. Rakipleri ise Avrupa elemelerinden Dünya Kupası’na gelirken sadece ‘1’ gol görmüştü kalesinde..
İki takım da belli ki maça farklı bakıyordu. İlk maçını kaybetmiş bir Sırbistan ve farklı kazanmış bir Almanya.. Doğal olarak Almanlar çok agresif değildi. Sırplar ise çok iyi odaklanmıştı.
İspanyol hakem Mallenco’nun kartları tartışılacaktır. Ancak durum şu ki rakibi engelleme amacıyla, topla oynama şansı yokken yapılan tüm art niyetli faullerde sarı kartını adil ve doğru kullandı. FIFA faullü oyuna izin vermiyor. Rakibi oynatmamak için yapılan çirkinliklere, sertliklere müsaade etmiyor. Umuyorum ki bizim hakemlerimiz de bu turnuvada titizlikle yaklaşılan bu konudan dersler çıkarıp bir şeyler öğrenecektir.
Klose'nin atılması ilk başta Almanya’yı sarstı ancak beklediğimiz kadar dengeleri bozmadı.. 11’e 11 gibi oynanan maçta Almanya yine çok organize, dengeli ve disiplinli idi. Direkten dönen, çizgiden çıkan toplara Podolski’nin kaçan penaltısı da eklendi.
Sırplar'ın çok şey beklediği İlk maçın durgun 2 oyuncusu Krasiç ve Jovanoviç klaslarını ortaya koyarken Zigiç onlara ayak uydurmaktan çok uzaktı. Sadece hava hakimiyeti olan ağır bir oyuncu olan Zigiç’in 1-2 top indirerek bu takıma yaptığı katkı çok kısıtlı.
Mesut 1-2 klas pas dışında çok etkili olamazken Schweinsteiger, Lahm, Podolski ve Müller yine takımın en iyileriydi. Kaybetmesine rağmen Almanya bence iyi sinyaller verdi. Turnuvanın en iyi yardımlaşan, ve birbirini tamamlayan dengeli takımı onlar. Sırbistan ise dünya çapında 5-6 oyuncuya sahip olmasına rağmen potansiyelinin farkında olmayan güvensiz bir takım görüntüsünde.. Harika savunma hatlarına güveniyorlar ancak hücumda daha yaratıcı ve arayışçı olmalılar.